1. türkiye'de, trabzon'da merkez ilçede ktü'nün yanında kurulan ilk hücre ve doku merkezi olan bu teknokentte kök hücre çalışmaları yapılmaktadır. 2006 yılında faaliyetlerine başlayan bu merkezde , yenidoğanlardan alınan kordon ve kanı ayrıştırılıp elde edilen kök hücreler uygun koşullarda saklanabileceği laboratuvarlarda koruma altına alınır.

    kök hücrenin sahibi olan kişi ilerleyen yaşamında sağlığını tehdit eden durumlar karşısında kök hücre tedavisi için bu merkeze başvurabilir.
    Alzheimer, Parkinson, Otizm, Serebral Palsi, Yara - yanık tedavisi, işitme kaybı, omurilik felci , als, Kalp enfarktüsü, Siroz ve Crohn’s , diyabet gibi hastalıkların kök hücre ile tedavi edilebileceği araştırmaları yaklaşık 150 klinik çalışma ile devam etmektedir. Dünyada bu alanda yapılan çalışmalara ciddi maliyetler ayrılıyor. Ayrıca atigen-cell'de elde edilen kök hücreler sadece donör için değil, kardeşleri ve diğer aile fertleri tarafından da uyumla kullanılabilir.

    örn ;
    ben kök hücrelerimi bu bankada korumaya aldım. Öz kardeşim yanık tedavisi için tam uyumla bunları kullanabilir.

    bu hücreler laboratuvar ortamında da çoğaltılabildiği için kesinlikle ''iki kere kullandık vay benim hakkımdı hepsini kardeşim kullandı ya ben hasta olursam ?'' düşüncesine gerek yok.

    Amerika başta olmak üzere bir çok ülkede yapılan 3D organ üretilmesi, temelinde kök hücre çalışmalarını baz alarak yapılır.
    İlerleyen dönemde yapısı bozulan kalbimizin yerine yine bizim kanımızdan canımızdan kendi hücremizden yapılacak olan kalp ile değiştirilmesi fikri kulağa hoş geliyor. Bu teknolojinin türkiye'ye de gelmesi durumunda bize sağlıklı kök hücreler gerekebilir.

    '' benim gözler bozuldu ya ben yenisini yaptırayım ''
    #253899 sekk | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0şirket