film hem kulağınıza hem de kalbinize hitap ediyor. 1900 derken her ne kadar o yıllarda geçse de olaylar 19. yüzyılın öyküsünden bahsedildiğini sanmayın, film okyanusta doğan ve sürekli olarak denizlerde seyahat eden bir piyanistin hikayesini bizlere anlatıyor.
çok farklı bir yaşama sahip olan bu insanın gözlerinden hayata bakmak, onu anlamak gerçekten de izleyen için çok zor. "ayakları yere basmamak" diye bir tabir vardır bilirsiniz, bizim kahramanımız da böyle insanlardan ama hiç de "sıradan" olmayanlardan.
film, öyle bir dıştan bakış ile hayatı anlatıyor ki şaşırıp kalıyor piyanistimizin usta ellerinden çıkan enfes müzikle mest oluyorsunuz.
başrolde yer alan birçok başarılı filmden -özellikle tarantino filmleri- de hatırlayacağımız tim roth filmi tek başına sırtlamış. birçok ödüle layık bulunan bu filmi müzikseverlere özellikle tavsiye ederim.