remziye eripek, 37 yaşında 3 çocuk annesiydi. kronik kalp hastasıydı. 2 mayıs 2014 günü evli bulunduğu celal eripek isimli şahıs tarafından sopayla dövülerek katledildi.
remziye eripek, kızı zehra eripek'in anlattıklarına göre sara hastası kızları için belediyeden aldığı 300 tl yardım parasını kocasına vermek istemediği için öldürüldü. olay esnasında çocuklarının da yaşamından endişe ettiği için evden kaçmalarını istedi. celal eripek, remziye eripek'i dövdükten sonra düştüğünü söyledi ve ambulans çağırdı ancak hastanede gözaltına alındı.
katilin ifadesindeki bir cümleyi okurken kanı çekiliyor insanın: "her zaman nasıl dövüyorsam öyle dövdüm, ancak fenalaştı." remziye eripek eğer yaşıyor olsaydı belki de hala şiddet görmeye devam edecekti. mevcut düzen onu ve onun gibileri korumamak için elinden geleni yaparken.
sokağın sakinleri ise katilin "her zaman" dediği şiddetten haberleri olmadığını, ara sıra gelen seslerin de ailedeki sara hastası çocuktan geldiğini zannetiklerini söylediler.
buraya kadar son derece üzücü bir olay değil mi? devamı var.
savcılık tarafından hazırlanan iddianamede celal eripek için, “Yakın akrabayı öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istenmiş ancak mahkeme celal eripek'e “Bilinçli taksirle adam öldürmek" suçuyla 4 yıl hapis cezası vermişti. belirtilen 4 yıl katilin duruşmadaki iyi hali nedeniyle 3 yıl 4 aya düşürüldü. ardından katilin tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi. eşini sopa ile döverek öldüren celal eripek, sadece 13 ay hapis yattı ve serbest kaldı.
remziye eripek 17 yıllık evliliği boyunca gördüğü şiddetten dolayı öldü. katili ise 13 ay hapis yattı. çünkü adalet sistemi, kronik kalp hastası remziye eripek'i öldüresiye döven katilin öldürme niyetiyle hareket etmediğine karar verdi. (bkz: taksir)
aşayığa linkini bıraktığım gazete haberlerinin birinden alıntılıyorum:
"Eripek’in annesi Maşallah Kılıçöz ise çocuğunun mezarı başında “Benim içim yandı, bundan sonra hiçbir annenin yüreği yanmasın. Artık hiçbir kadın eziyet ve şiddet görmesin. Hiçbir kadın dayağa, erkek şiddetine maruz kalmasın” diye gözyaşı döktü."
yukarıdaki temenniden sonra devam edelim. 2021 yılında, olaydan 7 katilin serbest kalmasından 6 yıl sonra, akp tarafından yönetilen türkiye cumhuriyeti, kadınlarını koruyacak yegane düzenlemeleri içeren istanbul sözleşmesini uygulamak yerine sözleşmeden çekildi. tekrar yazayım, remziye eripek yaşasaydı muhtemelen hala şiddet görüyor olacaktı. çünkü geçen 7 senede ülkemiz bu konuda hiçbir ilerleme gösteremedi. kadın cinayetlerindeki artışı önleyemedi. ne yazık ki.