çok önemli bir iş bu. şu linkten aktarıyorum aşağıdaki sayıları. www.anitsayac.com/... yıl yıl işlenen kadın cinayetleri:
2008 -66
2009 -125 (neredeyse ikiye katlanmış)
2010 -203
2011 -129 (istanbul sözleşmesi'nin imzalandığı yıl)
2012 -145
2013 -231
2014 -290
2015 -293
2016 -289
2017 -350
2018 -405
2019 -421
2020 -409
2021 -88 (üçüncü ayın son günü itibariyle)
-abi ne var bunda ya, abartıyorsunuz, erkekler de öldürülüyor. diye bir arguman var. öyle değil. katledilen 3444 kadının cinayetindeki temel saik seks. arada üçü beşi geçmez, para, dırdır vs gibi sebepler. bu cinayetlerin katilleri öldürdükleri kadının cinsel organlarına bir kilit takıp anahtarı cebinde tutma hakkını kendinde gören adamlar. kocalar, sevgililer, babalar, kardeşler. bu kadınların hayatında yer alan ve yakından tanıdıkları insanlar. bu nedenle erkekler de öldürülüyor argumanı geçersiz. benzer sebeplerle erkek öldüren kadınlar var ise de mukayese kabul etmez.
bu cinayetler bilerek ve isteyerek işleniyor. istanbul sözleşmesinin imzalandığı yıl ve sonrasındaki birkaç yılın sayıları bu sözleşmenin caydırıcı olabildiğinin de göstergesi. sözleşmenin kağıt üzerinde kaldığı ve uygulamada pek bir yaptırımı olmadığı gözlemlendiğinde grafik tekrar yukarı doğru yönlenmeye başlamış. yargı maktulle değil katille empati kurma temayülünde her daim. hafifletici sebepler, tahrik unsurları gibi bin türlü gerekçe hep katilin avantajına kullanılıyor. ölen zaten ölmüş. verilen ceza geri getirmeyecek. ama adalet kavramını ayaklar altına alıyor uygulama.
neyse işte kampanyaya geri dönelim.
yıl yıl sayıları alt alta yazıp topladığımızda elimizdeki sayı 3444. ve artıyor. işimiz çok yani. 3444 cinayeti yazacağız okuyacağız. biz bitirene kadar kaç kişi daha eklenecek. onları da yazacağız. pek kolay bir süreç olmayacak bu. çünkü okudukça acıtıyor. acı kiminde öfkeye, isyana dönüşüyor kimi kederde boğuluyor. yine de çaresiz değiliz.
istanbul sözleşmesi yaşatır
edit: hızlı başladık, rüzgarımız dinmesin, günde on girdi yazılsa bir yıl sürecek bir iş bu.