bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
ibretlik bir olay anlatacağım, yazacağım. hazır olun. vaziyet alın. *
günlerden pazar. yani 14 mart 2021. hava güzel. oksijeni maskesiz solumak,sonra onu hunharca karbondioksite çevirmek daha güzel. annemle hadi bahçeye inelim dedik. biraz dolandık, işimizi hallettik. tam eve çıkalım diye ön tarafa doğru yürürken gözüme bi ot ilişti. anneme "anne bu ne otu?" dedim. annem, "siğil otu" dedi. "nasıl yani, ne işe yarıyor ki bu?" dedim. annem "otun içindeki süt siğillere sürülüyor" dedi. o sıra iç sesim beni dürtükledi: "bbo bu işine yarabilir." nasıl mı? gözümün kenarında yağ bezesi gibi bir şey var; sıksan sıkılmıyor, geçse geçmiyor. öyle duruyor. bu da benim canımı sıkıyor ehe. otu kopardım, eve çıktım. otun sütünden birazcık bezeye sürdüm. mini minnacık sürdüm valla. zaman geçti. hadi dedik biraz da balkonda oturalım, kahve içelim. oturduk da.
parantez içinde belirtmeliyim ki ; böyle işlemlere çok karşıyım ama gafil avlandım. kendime heyecan aradım sanırım.
2-3 saat sonra sol gözüm (minik bir açıklama yapayım: otun sütünü sürdüğüm gözüm, sağ gözüm) inanılmaz şekilde yanmaya ve sanki soğan doğruyormuşum gibi yanmaya başladı. inanılmaz şekilde ağlıyorum. sütlü gözümde tık yok. anneme anne gözümde kirpik mi var neden bu kadar yanıyor diye defalarca sordum. aynaya baktım. sol gözümde bir şey yok. bir zaman ssonra geçti.
akşam oldu. film izleyeyim dedim. gözümde bi ağırlık. genelde bu oluyor. ama bu seferki bi tuhaf. o sıra ilgimi dağıtan başka bir olay oldu. annem iki büklüm. midesi ağrıyor. onunla ilgilenirken ben gözümü unuttum. anneme iyi gelecek bir şeyler yaptım. kendine gelmeye başladı. konuuşmaya da başladık. o sıra "anneeee, benim sağ gözümde bi şişlik mi var?" dedim. annem, "aaa evet bbo" dedi. annem olayı hemen ota yükledi çünkü şişen göz kapağım, otun sütünü sürdüğüm sağ gözümdü. :d allahtan üçüncü bir gözümüz yok *
annem "gel patates bağlayalım"dedi. üstüne gözlerini çok yoruyorsun belki ondandır diye fırçalamalara başlayınca ot süren insan, gözüne patates kapatmaya da razı olur. odama geçtim. anneme "sen git, ben hallederim" dedim. patatesi gözüme sabitledikten sonra eski şallarımdan bir tanesiyle gözümü kapattım. allaaamm tam bir korsan kız oldum. jack sporrow'un gemisinde işim hazır, o derece yani. annem gülsün diye annemin yanına gittim. hunharca güldük. birkaç fotoğraf çektim. hatıra kaldı.
gece uyuyamadım tabii. gözüne uyku bandı takıp uyuyamayan birinin gözünde patatesle uyumaya çalışması ne büyük tezattır. zaten sabaha karşı patates yatağın içinde kaybolmuştu. çarpılmamam büyük şans. * sabah uyandım. aman allaamm. sağ göz kapağım, sol gözümün iki katı ahahaha. gözüm yok. odanın içinde deli gibi gülüyorum. anneme not yazdım: "canikom uyanınca beni arar mısın? aklım sende kaldı. bu arada gözüm hala şiş :d seni çok seviyorum." annem bu notu sonradan görmüş. notu görmeden beni aradı. "nasılsın bbo?" dedi. anneme anlattım. annem doktora görün diye tutturdu. öğlen şirkete bilgi verip dışarı çıktım. sistem çok değişmiş. sağlık ocakları aile hekimim karamürsel'de olmadığı için bakmıyor. eczaneye gittim. göz olduğu için ilaç vermeye yanaşmadılar. şirketten salı günü için izin alıp hastaneye gittim.
hastaneden de randevu bulamamıştım. acile gider iki üç bir şey yazdırırım modundayım. acildekiler de "biz bakamayız göz polikliniğine gidip oradan yardım istesin" dediler. allaaaa pinpon topu gibi sekmeye başladım yine. sağ olsun doktor aradan aldı. derdimi sordu, derdimi anlattım. tabii ot olayını söylemedim * çeşitli kontrollerden sonra göz kapağımda arpacık çıktığını; ama toplanan iltihap da dağılmış. iltihabın dağılması olayı; yüzümün sağ kısmının, sol kısmından daha fazla tombik yanaklı olmasından anlaşılıyordu. kirpik diplerinde de alerjiden dolayı iltihaplanma olduğunu öğrendim. göz muayenemi de oldum. 5 (beş) senedir aynı gözlüğü kullandığımı söyleyince gözlük de yazdı.
sen sağ ben selamet modunda ayrıldım. yeni gözlüğümle hd kalitede görmeye başladım. acım geçtiği için fotoğraflara bakıp bakıp gülüyorum. hatta karayip korsanları kombinimi vatsaba koydum. olayı bilmeyen kişiler tarzıma bayıldı. :d
şu anlık tek sıkıntım; iki gözüm de acayip kuru. sulanmıyor. ağlamak istesem ağlayamayacağım. beni üzebilirler. bunun karşılığında ağlamam gerekirken hunharca gülebilirim.
neyse efendim bu hafta öğrendiğim tek şey; orana burana bulduğun otu boku sürme oldu. hele gözünün etrafına hiç sürme oldu. belki ottan değildir canımm. mevsim, alerji mevsimi... *
en büyük teşekkürüm; kendime ve siğil otuna * öyle ya beni beş senelik eski gözlük esaretinden kurtarmış oldu. *