çin'in 1980'den başlayarak 2015'e kadar uyguladığı politika. işin kökü mao dönemine kadar gidiyor. mao eski tip bir politikacı. bir milletin gücünün nüfustan kaynaklandığına inanan cinsten bir politikacı. bu dönemde aile planlaması konusunda hiçbir çalışma yapılmadığı gibi her aileden mümkün olduğu kadar çok çocuk yapmasını istiyor. sağlık politikaları sayesinde bir yandan bebek ölüm oranları çok düşürülüyor öte yandan ortalama yaşam beklentisi hızla artıyor. 1940larda 35 yıl olan ortalama yaşam beklentisi 1960ların sonlarında 66 yıl'a ulaşıyor. çin'in 1949 yılında 540 milyon olan nüfusu 1976'ya gelindiğinde 940 milyon civarına geliyor.
ufukta aşırı nüfus tehlikesi gören devlet 1970'lerden başlayarak erken yaşta evliliklere karşı duran ve tek çocuklu aileleri teşvik eden bir politika benimsiyor. ama bu politikalar yeterli gelmiyor. nüfus hızla artmaya devam ediyor. avrupa'da incelemelerde bulunan song jian adlı bir görevli ekibiyle birlikte bir hesaplama yaptıktan sonra çin'in ideal nüfusunun 700 milyon civarında olması gerektiğine dair bir rapor hazırlıyorlar. bu ekibin yaptığı projeksiyona göre o tarihteki doğum oranları sabit kalırsa çin nüfusunun 2060 yılında 3 milyara 2080 yılında ise 4 milyara ulaşacağı öngörülüyor. parti içinden gelen cılız itirazlar göz ardı edilerek 1980 yılından itibaren tek çocuk politikası resmen uygulanmaya başlıyor. bu konuda farklı söylentiler mevcut. parti'nin bu konuda önce karar verip sonra song jian'a rapor hazırlatıldığı, başka bilim adamlarının görüşlerinin alınmadığı gibi şeyler dile getirilmiş sonradan.
1980 yılında başlayan tek çocuk uygulaması büyük propogandalarla başlıyor ve oldukça sert uygulanıyor. ikinci bir çocuğa katiyen göz yumulmuyor. 9 aylık canlı fetusler kürtajla alınıp çöpe atılıyor falan. kaçak göçek ikinci çocuğu doğuran kadınlar zorunlu kısırlaştırılıyor. ailelerin ikinci çocuğu yapabilmesine belirli koşullarda göz yumuluyor. ilk çocuk engelli doğmuşsa, ya da tarım yapan ailelerde ilk çocuk kız doğmuşsa ya da devlette yeterince üst düzey bir konumdaysan ikinci çocuğu yapabiliyorsun. zaman zaman istisnai izinler de çıkıyor. misal, sichuan depreminde çocuklarını kaybeden ailelere tekrar çocuk yapma izni veriliyor. kaçak yapılan ikinci çocuklar tespit edildiğinde ise anne babayı ağır para cezaları bekliyor.
bu politika çin'in nüfus dengesini bozuyor. normalde kız ve erkek çocukların sayısı birbirine eşit veya çok yakındır. ama bütün çinliler soylarını devam ettirecek erkek çocuklar istiyorlar. bu nedenle kız doğacağı tespit edilen çocukları aldırıyor bazı aileler. doğan kız çocukların da bir kısmı sokağa ve ölüme terkediliyor. bu terkedişlerin sonucunda kadın erkek nüfus dengesi bozuluyor. terkedilen kızlar üzerinden yürüyen bir de ticaret var. insanlar bu çocukları toplayıp yetimhanelere satıyorlar. yetimhanelerden de ülke dışına evlatlık olarak veriliyor bu çocuklar.
bu konuda yapılmış one child nation adlı bir belgesel izledim. ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu bilmiyorum. yapılan röportajlarda anlatılan şeyler korkunç. insanların olaylara yaklaşımı, kabullenişi, devlet politikasına itiraz etmeyi akıllarından bile geçirmeyişleri daha da korkunç.
nihayet 2013 yılında hazırlanan bir raporda aşırı nüfus tehlikesinin aşıldığını ve çiftlerin yarısından çoğunun yetiştirme masrafları nedeniyle ikinci bir çocuk yapma niyetlerinin bulunmadığını belirtiyor uzmanlar. 2015 yılı itibariyle ailelerin ikinci çocukları yapmasına resmen izin veriliyor.
çok ağır travmatik bir tecrübe olmuş bu dönem çin için. ailelerin erkek çocuk tercihi nedeniyle bozulan dengeler düzelebilecek mi o da meçhul. öte yandan tek çocuk politikası çin'de kız çocukların eğitim oranını yükseltmiş. çok çocuklu aileler döneminde erkeklere yatırım yapıp kızları görmezden gelen yerel kültür, ailenin geleceği olarak gördüğü tek kızlarının eğitimi için ellerinden geleni yapmışlar.
bütün bu yaşananlara rağmen, gelinen noktada çin'in nüfusu 1 milyar 400 milyon kişi civarında. tek çocuk politikası kaldırıldıktan sonra doğum oranlarında bir değişim olup olmadığına dair bilgi bulamadım.
aşırı nüfusuyla dikkat çeken hindistan'da da benzer politikalar uygulamış. bu denli vahşi değil. daha çok teşvikler ve propaganda ile yürüyor işler. iki çocuk serbest. üçüncü çocuğu yapanlara para cezası gibi uygulamalar var anladığım kadarıyla.
ülkemizde yürüyüp giden en az üç çocuk politikasının ucu böyle yerlere gitmez umarım.