Temel olarak dünyadaki en büyük danışmanlık ve denetim firmaları olduğundan (deloitte, price, kpmg,ey) bu firmalara “big 4” denilir.
Buralarda çalışmak öyle her baba yiğidin harcı değildir. Temel olarak çalışan değil, köle yetiştirir. Sakın ola işe yeni girip de manager’ınıza mesai bitimi ne zamandı demeye kalkmayın, çünkü esnek çalışma onay formu dokümanına daha işe girmeden imza atmanız istenir. Muhtemelen böyle sorular sorduğunuzda salak mısın bakışı yersiniz.
Ama sıkı durun.. güzel kıyafetler giyip, plazada çalışacaksınız, sabah uyandığında işe çok mutlu giden insanları barındıran nadide bir mekan burası. Hepsi sizden günaydınlarını ve güler yüzünü eksik etmeyecek.
Kariyerinizde yükselip yeni title’lar alırken, her gün biraz daha insanlığınızdan yitireceksiniz, ama sorun değil çünkü çift terfi de var. Double promotion derler siz anladınız kıps;)
Genelde sistem title’lar üzerinden yürüyecek. Örneğin bir junior’ın, supervisor ya da semi-senior’i ile arasında bir fark olması gerekiyor. Şöyle ki aptal gibi görünmemek için gerekirse üstünüzün de tüm işlerini erkenden öğrenip yapacaksınız. Sakın ola arkadaşmışsınız gibi bir üslup içerisine girmeyin, “sen title’in ne? ben kimim?” muhabbeti oluyor.
Mükemmel firmalar ama öyle dediğime bakmayın. Yeni mezunlara verdikleri maaşlar göz doldurur. Yeni mezun olup bu şirketlere girmeye çalışıyorsanız, stok sayımlarında bir gün vida sayar, diğer gün müdürünüzle şarap içmeye gidebilirsiniz. Ama tüm bu yediğiniz içtikleriniz için fişleri kaybetmeyin, çünkü mesainizin bir kısmında da müdürünüzün starbucks fişlerini masraf yazacaksınız.
Dedikodu, adam kayırma, mobbing desen hiç bulunmaz bu şirketlerde. Onları saymadım o yüzden.
Bir daha düşünün arkadaşlar. Öyle büyük hayaller kurmayın girerken:)