koronavirüsler bulaştıkları her kişiyle mini minnacık değişimler geçirirler. genetik kodundan bir parça farklı bir parçayla değişir. bulaştığı hücreye ele geçirmeye çalışırken meydana gelen hatalardır bunlar ve bunlara mutasyon denir. mutasyonların çoğu bir fark yaratmaz. ancak bazı mutasyonlar o kadar büyük olur ki, virüsün öldürücülüğünü, hastalığa yol açma gücünü ve yayılımını arttırır veya azaltır.
böyle olduğunda virüsün yeni bir varyantı ortaya çıkar. aslında bazı uzmanlar 2019’da wuhan’dan çıkan ve italya’da boy gösteren virüsün büyük bir mutasyona uğradığına ve bunun ilk ve en büyük varyant olduğuna inanıyorlar. d614g adlı mutasyon, virüsün hücrelere bağlanmasını sağlayan spike proteinini biraz daha açarak, insandaki ace2 hücrelerine daha kolay bağlanmasını sağlıyor. dolayısıyla varyantın wuhan’da çıkan virüsten daha bulaşıcı olduğu ve gençleri daha çok etkilediği ortaya çıktı. ancak bu virüs antikorlara karşı daha savunmasızdı ve plazma tedavisiyle daha kolay baş edilebiliyordu. tüm bunlara rağmen dünyadaki dominant virüs olmayı başardı.
ancak son günlerde dünyanın birkaç ülkesinden varyant haberleri sıkça konuşulmaya başladı. şimdilik uzmanların izlediği ve üstünde çalıştığı 3 varyant var.
İngiltere varyantı – iki farklı İngiliz varyantı var. birinci varyantta spike proteinde bulunan iki önemli amino asit eksik. h69 ve v70. bu eksiklikler spike proteininin şeklini değiştiriyor ve uzmanlara göre, virüsün vücudumuzun immün sisteminden kaçışını kolaylaştırıyor. ikinci İngiltere varyantı da n501y’deki büyük mutasyon. bu mutasyon sayesinde virüs ace2 reseptörlerine çok daha sıkı tutunuyor. bu iki mutasyon daha hızlı çoğalmasını sağlarken, virüsün yayılmasını kolaylaştırıyor olsa da, şimdilik yol açtığı hastalığın ağırlığını ve aşıların etkisini değiştirmemiş gibi görünüyor.
güney afrika varyantı - İngiltere varyantından kısa bir süre sonra güney afrika’dan yeni bir mutasyon haberi geldi. İngiltere varyantına ek olarak spike proteininde 8 farklı mutasyon tespit edilmişti. bu mutasyonlar sayesinde bu varyant ilk covid dalgasına yakalanan hastaların antikorlardan kaçabiliyor. bu da aşıların ve plazma tedavilerinin daha az etkili olduğu anlamına geliyor. k417n’deki mutasyon virüsün ingiltere’deki varyanttaki gibi ace2 reseptörlerine daha sıkıca bağlanmasına yol açıyor. ancak bazı araştırmalar, İngiltere varyantında aynı şeye yol açan n501y mutasyonunu etkisiz hâle getirdiğini gösteriyor. şu anda dünyada en endişe verici varyant bu çünkü birçok aşının etkinliği büyük miktarda azalıyor bu mutasyon karşısında.
brezilya varyantı – bu varyantta, spike proteindeki e484k mutasyonun antikorun etkisini neredeyse 10 kat azalttığı gözlemlenmiş. bu varyant ayrıca brezilya’dan japonya’ya seyahat eden 4 yolcuda tespit edilmiş. en yeni varyant bu olduğu için bu mutasyonların etkisi hâlâ tam olarak bilinmiyor. ancak bu mutasyon antikorları etkilediği için kişinin ikinci kez virüse yakalanma ihtimalini arttırdığı düşünülüyor.
piyasaya çıkan aşılar da bu varyantlara göre tekrar gözden geçiriliyor. birçoğunun da 2021 sonbahar ve kışa hazır olacağı dile getiriliyor. tabii varyantların ortaya çıkmasıyla, suşsürveyansı yapmak da büyük önem arz ediyor.