yapısı, yorum özelliği ve diğer karakteristik özellikleri bakımından kulzos'ta bulunamayacak olan kültürdür. linç eylemi, bir kişinin bir topluluk tarafından söz hakkı verilmeden fiziksel ve/veya sözel şiddete uğramasıdır. fiziksel şiddete örnek vermek gerekirse, zamanında istanbul'da zamanında çocuk katiline benzediği için bölge halkı tarafından linç edilen bir adam vardı. kendisine, savunma hakkı verilmedi. sözel şiddet ise açıklaması yanlış anlaşılan bir kişinin yine kendisine söz hakkı verilmeden, sosyal medya ya da ulusal medya tarafından uygulanır. bunun örneği ise süheyl batum'un kağıttan kaplan sözleri ve sonrasında yaşanılanlar verilebilir.
peki kulzos neden lince açık bir sözlük değil? öncelikle söz hakkı verilmemesi gibi bir durum burada yapısal olarak yok. kurallara hakaret etmediği sürece kimsenin söz hakkı kimse tarafından kısıtlanamaz. yorum özelliği sayesinde, kişiye olan tepkiler direkt kişinin görebileceği bir şekilde verilebilir. ve her yoruma tek tek, istediği kadar sürede cevap verme hakkı olan kişi kendini savunabilir (ya da savunmayabilir de, bu da en doğal hakkıdır). ayrıca kulzos'ta, ana temayla bağlı ya da bağımsız önemsiz, hakaret içeren herhangi bir yorum/girdi kendine yer bulamaz, hakaret etmekte ısrar eden kişi de sözlükten belirli süreliğine uzaklaştırılır.
söz hakkı vermeme yok, toplu bir şekilde üzerine gitmek yok, hakaret yok. dolayısıyla linç olmasına ortam müsaade etmiyor. linç gibi görülen tartışmalar ise, bakıldığı zaman anlaşılacaktır ki, her insanın bireysel düşüncelerini ve tepkilerini ortaya koyma biçimidir.
bu yüzden, kulzos'ta şimdiye kadar linç olmadı, bundan sonra olması da mümkün değil.