1. "sözlüksel bir oluşum" diyerek tanım yapalım da adet yerini bulsun. uzun zamandır sözlüğe girmedim ve herhangi bir katkıda da bulunmadım. zaten çok bir katkım olduğunu da düşünmüyorum. samimi bir şekilde, şuan çok alkollü olduğumu da itiraf edebilirim. canım nazar abimle bir şişe hanskaya 1437 yetmedi, bir şişe de russkiy standart devirmişiz... özetle ruh halim bu...

    sözlüğün son durumunu, "ruh halini" anlamak için de bakabileceğim ilk başlık bu. sol frame inanın şuan umurumda değil. @ferrarisinisatanbilge canım kardeşim, inan herhangi bir sözlüksel oluşumdan çekip gitmenin özgüvenle hiçbir alakası yoktur. insanları özgüvenli-özgüvensiz, dirayetli-dirayetsiz, tamahkar-isyankar diye naftalamamak daha doğru olsa gerek. sözlüksel oluşumlar üzerinden insan analizi yapmak bu kadar kolay olmamalı. yani en azından benim açımdan bu böyle. özümsemek-özümsememek diye bir ayrım yapabilir miyiz? bence evet. birkaç aylık tecrübemle zaten özümseyenlerin farkındayım.

    her sözlüğün kendine özgün kuralları olabilir. yirmi yıldır sözlüksel oluşumların içindeyim. kimisi "entry olsun, çamurdan olsun" der etkileşim kovalar, kimisi "az olsun öz olsun, biz bizeyiz" der böyle mutlu olur ve mutlu eder, kimisi ilk oluşumdur yeri ayrıdır, vs... piyasa zıpçıktı gibi sözlük dolu. "moderasyonun çizdiği sınırlar çerçevesinde..." demeyin, o sınırların ötesine geçebilmek yazarların becerisidir. sözlüğün karakterini oluşturan moderasyon değil, sizsiniz.

    farz edin ki sözlük bir nevi bilinçaltınızı yansıttığınız bir platform. gerçekte bilinçaltınızın tek şahidi sizsiniz, fakat anonimlik zırhı altında hepimiz bir şekilde kontrollü olarak bilinçaltımızı burada bir birimize sunuyoruz. "abi ben sadece bilimsel bilgi paylaşıyorum, ne bilinçaltı?" diyebilecek olanlara, güzel kardeşim demek ki çevrende kıymetli bilgilerini paylaşabileceğin, o bilgilere değer verebilecek, senin seviyende o bilgileri tartışabileceğin birisi yok!!! "abi goygoy yapma, ben manita kovalıyorum" diyecek olanlara, güzel kardeşim demek ki sağlıklı bir ilişki yaşayabileceğin sosyal bir ortamın yok!!! "abi ben şiir atıyom, resim bırakıyom, film tavsiye ediyom, romanlardan alıntı yapıyom" diyecek olanlara, güzel kardeşim demek ki etrafında sanatsal ilgi ve yeteneğine ayak uydurabilecek kimse yok!!! "abi ben sabah sekiz akşam sekiz mesai yapıyom, burada bir kaç saat kendimi mutlu hissediyom" diyecek olanlar, size diyebileceğim bir şey yok :(

    peki neden bu sözlüksel oluşumlara bu kadar ilgi duyuyoruz? sözlükler sadece bir araç. ihtiyaç duyduğumuz tek şey, nasıl bir insan olduğumuzun başkaları tarafından da kendimizce düşündüğümüz gibi algılanması, doğrulanması ve onaylanması. derinlemesine irdeleyince, beğeni ve fav peşinde olmak üzerinde durulacak bir mevzu bile değil. zaten bunu anlayınca, "istatistikleri çok iyi, herkes beğeniyor, daha da neyin kaprisi bu, ne yapak, toplanak allah mı diyek" diye başkaları hakkında bir cümle kurma ihtiyacı hissetmiyorsunuz. paylaşımınızı yapıyorsunuz, yeni bir şeyler öğreniyorsunuz, etkileşim içerisine giriyorsunuz, eğleniyorsunuz, vakit geçiriyorsunuz ve çıkış yapıyorsunuz...

    burada bulunduğum kısa süre içerisinde tek mesaj dahi yazışmasak da kendime yakın bulduğum çok kişi oldu, onlar zaten kendisini bilir. o kadar beğenim ve favorim arasında sadece bir tek olmamış oyumu alsa da, sonradan beni anlayan da olmuştur. o da kendisini iyi bilir :) @483 kardeşim, yazdığın yazıda yaptığın gönderme beni çok duygulandırdı, sana ayrı bir teşekkürü borç bilirim. @ferrarisinisatanbilge kardeşim senin yerin zaten ayrı :) uzun zamandır onun da sözlükte aktif olmadığını fark ettiğim kişi, sen de kendini biliyorsun, sana da tüm paylaşımların için teşekkür ederim.

    kısaca, kendimden bir parça bir şeyler paylaşabileceğim bu ortamı bana sunduğunuz için tüm yazar arkadaşlar, hepinize çok teşekkürler. yolunuz hep aydınlık olsun, sağlıcakla kalın...


    #245035 nicholai rosicky | 4 yıl önce
    0web sitesi