balıkesir'in edremit ilçesine bağlı bir mahalle. edremit körfezi'nin turistik bölgelerinden biri. yöre halkı tarafından şimdilerde "yukarı altınoluk" diye anılan bölge, esasında zamanında ilk yerleşim yeri olan, gerçek altınoluk köyü imiş. körfezi izleyebileceğiniz seyirlik mekanlar bulunan, yöresel yiyecekler satılan turistik bir köye evrilerek, tatilcilerin denize kolay ulaşmasını sağlamak amacıyla yerleşim yeri aşağıya doğru kaydırıldıkça şimdilerde yukarı altınoluk olarak kalmış.
son yıllarda sahildeki gezinti yolu betonlaştırılarak akçay'ın birebir aynısına dönüştürüldü, şimdi akçay ve altınoluk'u ayrı ayrı gezip görmeye gerek kalmadı, ikisi de aynı yere benziyor. eskiden gezinti yolu, liman, dalgakıran, fener, bunlar hep daha kendine has, daha nostaljik görünüyorlardı, şimdi ülkenin ege sahil bölgelerindeki diğer yerlerden hiçbir farkı yok.
emekli nüfusu yoğunlukta olduğundan ve genç tatilcilere cazip gelecek seviyede etkinliklere ev sahipliği yapacak mekanlar bulunmadığından altınoluk'u hala bir tatil mekanından ziyade sakin, emekli kesime hitap eden bir sahil kasabası gibi görmek mümkün olsa da tüm ege kıyıları gibi buranın da yüzü her geçen yıl değişiyor.
şahinderesi kanyonunu delip geçerek oluşturan meşhur dere de buradan geçiyor. bin pınarlı ida'nın güzel içimli suyundan dolayı altınoluk ismi verildiği düşünülüyor, antandros'tan gelen bir isimlendirme de olabilir, bilemiyorum. yakın zamanlarda aeneis ve antandros'a daha bir sahip çıkılmaya başlandığını gözlemliyorum, belediye ek hizmet binasına yakın bir yerde romus ile romulus heykeli bile kondurulmuş, bunların hepsi yeni yapılmış, eskiden yaşayanlar da, yönetenler de koskoca aeneis destanının, truva savaşı'nın en önemli yerlerinde olduklarının farkında değil gibiydiler.
ayrıca kişisel bilgi olarak; çocukluğumun ve ilkgençliğimin en güzel zamanları burada geçmiştir. babamı kaybettiğimiz yer de burası olduğu için işte çocukluğum ve gençliğim de yine tam olarak burada bitmiştir.