Kanser olduğunu sanma/sonra yanlış anlaşılmasın ortaya çıkması, birden kör olma/gözlerin birden açılması, her köşeden fırlayan kötü adamlar, tecavüze uğrayan baş kadın, jönün hapse düşmesi, iftiraya uğrama, şantajla sevdiğine "seni sevmiyorum" deme, hatta "durun siz kardeşsiniz"... Yeşilçam'ın üç aşağı beş yukarı hemen her filminde görünen bu klişelerle dalga geçilmiş.
Bir de
ertem eğilmez'in
sürtük filmine (iki ayrı versiyonu var, siyah beyazında
türkan şoray ve
cüneyt arkın, renklisinde
hülya koçyiğit ve
göksel arsoy oynuyor) selam çakma durumu var. Üçüncü sınıf meyhanelerde şarkı söyleyen esas kadının gazino patronu tarafından keşfi,
pymaglion filmindeki gibi bir sokak kızından diva yaratan patronun kıza abayı yakması, ancak kızın esas oğlana aşkı, esas oğlana ne yaparsa yapsın patronun onları ayıramaması ve aradan çekilmesini bilmesi doğrudan Sürtük. Hatta filmin finali de aynen canlandırılmış: Kavuşan aşıkların sahnede şarkı söylemelerini bir süre seyreden gazino patronu daha sonra dışarı çıkar ve ağlayarak uzaklaşır. Her iki sürtük'te de bu rolü
ekrem bora deruhte etmişti. Peki bilin bakalım Arabesk'te
uğur yücel'in oynadığı Gazino patronunun adı ne?
--
spoiler --