lady godiva 11. yüzyılda yaşamış soylu bir kadın, zaman içinde bir efsaneye dönüşmüş bir insan. vergilerin düşürülmesi için at üstünde çıplak gezdiği hikayesi ise 13. yüzyılda duyuluyor. gerçek şahsın ölümünden iki yüz yıl kadar sonra. peeping tom, godivayı gözetleyen eleman ise bu hikayeye 17. yüzyıl civarında eklenmiş. bu açıdan bakıldığında bir tür şehir efsanesi olduğu rahatlıkla düşünülebilir. lady godiva'nın çıplaklığı konusu ise tamamen ayrı bir hikaye. soylu kadınların o tarihlerde halkın arasına çıkarken mevkiini gösteren mücevherler taşıması geleneği var. lady godiva olayında bu soylu hanım yalınkat bir giysi ile ve hiç mücevher taşımadan çıkmış bu atlı eyleme. üstünden çıkardığı şeyler mevkiinin göstergeleri yani. bu da bir çeşit çıplaklık olarak algılanıyor. bu metafor zaman içinde literal çıplaklık olarak aktırılmaya başlanmış. dilden dile anlatılan hikayelerin her anlatılışta değişime uğraması, ağız sulandırıcı detaylarla süslenmesi de sözel kültürün doğasında var. böyle mutantan bir efsanenin sanata yansıması da kaçınılmaz. ilk lady godiva tablosu 1586 tarihini taşıyor. adam van noot adlı bir felemenk göçmeni tarafından yapılmış bu tablo. www.wikiart.org/... sonrasında yapılmış çok sayıda resmin yanısıra heykeller de var. www.google.com/... bütün bunların arasından john collier tarafından yapılmış resmin ilk akla gelen eser olması pre-raphaelite sanatın başarısı olarak değerlendirilebilir. resimdeki figürün duruşundaki teslimiyetle karışık mahcup duruş, atın ve figürün beyazlığını sarmalayarak ortaya çıkaran zengin kırmızı ton tabloyu çok etkili bir eser haline getiriyor.