türkiye'de var olan bir sokak hayvan nüfusu sorunu var maalesef. bilinçsiz ve kontrolsüz besleme sokak hayvanlarının sayılarının çok artmasına sebep oldu son yıllarda. bunun sonuçları bugün bile görülebiliyorken, bir jenerasyon sonra daha da göze batıyor olacak.
bunlardan birisi ekosisteme olan müdahele: kedi ve köpekler atalarından insanlar tarafından ayrılıp evrimleştirildi. köpekler genetik atası olan kurtların sürülenme ve avlanma özelliğini aldı. kedilerse, doğurganlık ve avlanma özelliğini aldı. kontrolsüz ve aşırı beslenme sebebi ile, bu iki türün sayıları insan şehirlerinde ve şehirlere yakın ormanlarda üstünlüğü ele geçirdi. artık kim sokakta bir sincap görebiliyor, ya da serçe ya da kumrudan başka bir kuşun sesini duyabiliyor?
ikinci sonuç ise insanlar ve hayvanlar arasında bir savaşa dönüşmüş durumda olması. sürülenen köpekler özellikle gece saatlerinde bölgelerine insanları yaklaştırmıyor. bu yorgun bir günden sonra eve gitmek de olan insan için ne kadar sinir bozucu olabilir diye düşünmek lazım. sürekli saldırı tehdidine karşı tetikte olmak, çok yorucu olsa gerek. ayrıca bunun küçük çocuklardaki hayvan sevgisinin gelişimini baltalama durumu da var. çocukluğunda bir köpek saldırısına uğramış bir insanın ileride hayvan sevmesi zor oluyor.
şimdiye kadar olaya bir insan gözünden baktığımın farkındayım. neticede o türe aidim ben de. ancak bunun hayvanlar açısından da sonuçları var. öncelikle sayının artması demek, besin kaynaklarının aynı oranda azalması demek. kediler açısından, köpek nüfusunun artması demek, ya bir köpek saldırısında ölmek demek ya da köpek kovalarken bir arabanın altında kalıp ölmek demek. köpekler açısından da kendi aralarındaki, farklı sürülerin kavgaları var.
genelde bilinçsiz hayvan severler, nüfusu artan hayvanların besin kaynakları azaldığı için besin kaynaklarına müdahelede buluyorlar çözümü. halbuki bu, 2 kat bir nüfus sorununa sebep olmaktan başka bir şey değil ("hayvanları beslemezsek, kendi kendilerine ölürler, nüfus kontrolü sağlanır" olarak göründüğünün farkındayım, daha sonra açıklayacağım bu konuyu). dolayısıyla hayvanları beslemek tek başına bir çözüm olmaktan çok uzakta.
toplu kısırlaştırma ve nüfus kontrolü ise yukarıdaki bütün sorunları çözebilecek yegane davranış. bunu yaparak insanın kendini tanrı yerine koyduğunu biliyorum ancak zamanında bilmeden tanrı rolünü üstlendiğimiz için şu an mahvettiklerimizi kurtarmak için tekrar bu rolü üstlenmemiz gerekiyor. türün devamına izin verecek kadar sokak hayvanının bırakılıp, diğerlerinin hepsinin birden kısırlaştırılması hem bu sorunları kaldıracak ortadan, hem hayvanlar mutlu olacak hem de insanlar. işte o zaman kimsenin kimseye sormadan istediği hayvanı beslemesi hayvanlara zarar değil, tam aksine fayda sağlayacak. ayrıca bir süre sonra sayıları düştüğünden dolayı, ekosistemdeki diğer hayvanları da aramızda görmeye başlayabileceğiz. doğa bu konuda çok başarılı, örnekleriyse çok güçlü. yıllardır sokağınızda sincap görmemiş olsanız da, köpek ve kedilerin sayıları makul bir seviyeye indirildiğinde birkaç yıl içinde tekrar koşup ağaçlara tırmanmaya başlayabilirler.
tartışmalı bir konu gibi görünse de, olmaması gerekir aslında. eğer gelecekte insanların hayvanlara savaş açmalarını istemiyorsak, sokakta hayvan ölülerinden oluşan dağ görmek istemiyorsak, buna hep birlikte yardım etmemiz gerekiyor.
not: keşke insan nüfusunu da kontrol altına alabilecek başka bir tür olsaydı. bu yukarıda anlattığım sonuçların hepsi insan nüfusu artmaya başladıkça da yaşıyor zaten. ve şeytani olan şey ise, bize yemeğimizi veren birisi yok. bu tamamen bizim suçumuz.