1. üstteki girdileri okuyunca yazma gereği hissettim.

    1. ''iki havalimanının gayet yeterli olmasına rağmen...''

    hayır. istanbul'daki iki havalimanı da istanbul'un havayolu trafiği için yeterli durumda değildi. avrupa yakasında yıllık 65 milyonun üzerinde yolcu ağırlıyordu. anadolu yakasındaki ise yaklaşık 30 milyonun üzerinde yolcuya hizmet veriyordu. şu görselde göreceğiniz üzere atatürk havalimanı 3 adet piste sahip idi. ama teamüller gereği yalnızca 2 pisti aynı anda çalıştırabiliyordu çünkü 17/35 pistleri 2 adet paralel pist olmasına rağmen ''iki paralel pistin aynı anda kullanılması için aralarında en az 750 metre olmalıdır'' kuralını karşılayamadığı için bu pistlerin yalnızca biri kullanılabiliyordu. yani bu şu anlama geliyor; aynı anda yalnızca 1 uçak kalkıyordu (17/35 pistinden) ve aynı anda 1 uçak inebiliyordu (05/23 pistine)

    ayrıca ''gayet yeterli'' dediğiniz atatürk havalimanı'nın iniş sırası neredeyse 'den başlıyordu. peşpeşe 10 tane uçak düşünün, sırada. keza aynı şey kalkış için de geçerli, peşpeşe onca uçak kalkış sırası bekliyor.

    ''gayet yeterli'' denilen bir diğer havalimanına bakalım, sabiha gökçen'e. sabiha gökçen 1 adet piste sahiptir. o da şurada göreceğiniz , onlarca uçağın çatır çutur inerek harap ettikleri bir pist. atatürk'te aynı anda 1 iniş 1 kalkış yapılırken, saw'da kalkış yapacak uçağın iniş yapacak uçağı beklemesi gerekiyordu. keza sıra meselesi saw için de geçerli. saw'a inecek uçak yalova'dan sıraya giriyordu ya, hele de yaz zamanı...

    yani bu iki havalimanı da yeterli falan değildi. hatta tehlikeliydi bile. saw pisti berbat haldeydi. 2. pisti sittin senedir bitiremedikleri için 30 milyon yolcu taşıyan onca uçağa tek pist ile hizmet veriyordu adamlar, hatta hala vermeye devam ediyorlar. üstelik emirates, qatar airways gibi şirketler ve kargo şirketlerinin geniş gövdeli uçakları da o berbat haldeki piste hala inmeye devam ediyorlar.

    2. '' hava sahasına giriyor, para ödeyeceğiz...''

    bulgar hava sahası şehrimizin ötesinde başlar. ayrıca adamların üzerindeki hava sahaları da iç hat türk uçuşlarını etkilemeyen bir noktada. eğer uçak avrupa'ya ya da rusya'ya gitmiyorsa, ne inişte ne de kalkışta bulgar hava sahasına uğramıyor. ha eğer avrupa'ya ya da rusya'ya gidecekse bulgar hava sahasından geçiyor, doğru. ama aynı uçak atatürk havalimanı'na inse de bulgar hava sahasını kullanacaktı. yani istanbul havalimanı'na inen-kalkan uçak eğer avrupa ya da rusya'ya gitmiyorsa bulgar hava sahasını kullanmıyor. he ama eğer avrupa ya da rusya'ya gidecekse zaten rota el mecbur bulgaristan üzerinden gidiyor. kıbrıs üzerinden avrupa'ya ulaşmak istiyorsanız o başka tabii...

    3. ''pas geçmeler, divert olayları...''

    2 - 3 yıl kadar önceydi sanırım. marmara bölgesi dolu ve sert rüzgarlarla sarsılmıştı. atatürk'e inecek uçağın ön camı kırılmıştı. ardından da hava koşulları sebebiyle atatürk'e inecek tüm uçaklar başka meydanlara divert etti. bunu niye anlattım; çünkü bu tarz olaylar istanbul'da sık yaşanan olaylar, yani istanbul'un güneyinde olan atatürk havalimanı'nda da yaşanıyordu zaten bu tarz olaylar, bu bir. ikincisi; nisan-aralık 2019 verilerine göre; istanbul havalimanı'nda pas geçen uçak sayısı 620. bir önceki yılın aynı döneminde atatürk havalimanı'nda pas geçen uçak sayısı 1016. (iga'nın trafiğinin henüz oturmadığını dahi söyleseniz, yine de aynı orana gelmiyor.)

    4. ''meteoroloji radarı yokmuş...''

    bildiğim kadarıyla meteoroloji genel müdürlüğü'nün meteoroloji radarları kullanılıyor. istanbul avrupa yakasında, istanbul havalimanı'na yakın bir konumda bulunan bu radar yanılmıyorsam 2003'te kurulmuştu. (mgm'nin türkiye'de toplam 19 meteoroloji radarı bulunuyor.)

    5. ''kuş sürüleri...''

    gören de diyecek ki atatürk havalimanı kuş sürülerinin göç güzergahında değil. teknolojiyi küçümsüyorsunuz. atatürk'te de, iga'da da, saw'da da kuş önleme sistemleri mevcuttur. inanır mısınız, dünya'nın en yoğun havalimanlarından biri olan john f. kennedy havalimanı da () kuş sürülerinin ana göç güzergahı üzerinde. evet, inecek olan her uçak maalesef düşüyor...

    6. ''onca yolcu garanti ettiler, hazine eriyor...''

    köprülere verilen garantilerin aşılamadığını hepimiz biliyoruz. ben dahil hepimiz de haklı olduğumuz için eleştiriyoruz. ama aynı durum istanbul havalimanı için geçerli değil. alın size kaynak iga 2019 yılının 9 aylık işletme döneminde, garanti edilen yolcu sayısını aşmış ve yüklenici firma devlete 22,4 milyon euro ödeme gerçekleştirmiş.

    7. burası uluslararası bir havalimanı. en doğusundan en batısına birçok havayolu şirketinin gelip indiği/kalktığı bir havalimanı. 21. yüzyılda yapılan bir havalimanı dünyadaki otoritelerin kurallarına uygun olarak yapılıyor. bunu göz ardı etmememizde yarar var...

    edit: kuş sürüleri ile ilgili geçenlerde habertürk'te izlediğim bir röportajda kuş önleme sistemlerinin aktif olduğu ve yetersiz kaldığı durumlar olmasına karşın dahi manuel önlemler alındığını söylediler. (yanılmıyorsam röportaj iga arff müdürü ile yapılmıştı. youtube'dan bakındım ama videoyu bulamadım.)

    #243422 laz ziya | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    8yapı