Türkiye'nin en karanlık dönemlerinden birine içişleri bakanı olarak imza atmış; günümüzün sözde "ablası", "teyzesi", "umut kaynağı", vesairesi haline gelmiş; milliyetçi,muhafazakar, zamanında mafyatik oluşumlarla pek bir içli dışlı olmuş siyasetçi.
Dün yaptığı konuşmada boğaziçi üniversitesi direnişi ile ilgili iktidara haklı olarak giydireyim derken, mensubu olduğu görüşün ne olduğunu unutmuş olduğunu da gösterdi bizlere.
Sayın 'abla', 'başbuğumuz' * dediğin zat, sandığın gibi kelebek yürekli veya dava adamı falan olmamakla birlikte, kendisinin deniz gezmiş ile ilgili olan görüşünü / fikrini de belli ki yanlış hatırlıyorsun.