1. 4 yıl önceki ve 3 yıl önceki konser albümü 'den sonra birkaç gün önce yeni albümleri olan too mean to die 'ı satışa sunmuş olan alman devi.

    albümün hype'ı aslında neredeyse 2 yıl önce çıkardıkları life's a bitch single'ıyla başlamıştı. yeni albümden birkaç ay önce de the undertaker single'ı çıkmıştı. hype işinin süresi bu kadar uzayınca, beklentinin düşmesi kadar normal bir şey olamaz. ve 'ın neredeyse bütün şarkıları yazıp yaratmaları da güzel ama bana kötü bir megedeth albümü dinliyormuşum hissi verdi. the rise of chaos çıkmadan önceki beklentim de düşüktü ama albüm beni etkilemişti. too mean to die ise, düşük beklentimin bile altında kaldı ne yazık ki.

    ile açılıyor albüm. "pandemi üzerine şarkı yapmayan grup kalmasın" kampanyasına "ben de varım" diye katılmadılarsa, ben de 20 küsur yıldır accept dinlemiyorum demektir. albüme adını veren korkak bas riffleriyle aklımda kalacak. keşke the rise of chaos'ta yer alsaymış çünkü ritmik ve bol sert heavy rifflerinin bu albümle değil, 4 yıl önceki albümle ilgisi olduğunu düşünüyorum. belki de şarkıyı 4 yıl önce yazmışlar ama bu albüme sığdırabilmişlerdir; bilemiyorum altan. 'ın temel ezgisi fena halde bilindik ve tornillo'nun sesini daha da öne çıkartan bir yapıda. tornillo'nun zaten karakteristik olan sesini daha da öne çıkartmak ise, şarkıya değil, tornillo'ya odaklanmaya neden oluyor. şiirsel, ritmik ve marşvari olduğu için old school heavy'cilerin hakkında kötü söz söyleyemeyecekleri bir şarkı. , albümün en oynak ritmine sahip şarkısı. bu noktada albümün yanlış şarkılarla başladığını ve belki de accept'in dinleyicilere ters köşe yapmak adına böyle bir strateji izlediğini düşünmeye başlıyorsunuz. tornillo'nun sesinin ekosunu ve fondaki koroyu fazlasıyla boğuk ve çorba haline getirdiği için nefis solosundan bile keyif almadığım bir şarkı oldu. "heavy'ciler de ağlar" alt metnine ve grubun bir daha çıkamadığı romantik seviye olan esintileriyle dolu. temel davul bilgisine haiz olanların introsundan hoşlanacakları, ritim gitaristlerin üzerinde alıştırma yapabilecekleri, koronun iyi uygulandığı şarkılardan. , albümün en iyi sözlere sahip şarkısı olabilir. nakarat kısmı fena halde sırıtıyor ve koronun tornillo'yu çoğunlukla ezmesi de dinlerken gaza gelmenizin önüne set çekiyor belki ama gene de temel akorları müthiş. sözsüz ve hoffman'ın neden iyi bir ritimci ve hızı azaltılmış sololar söz konusu olduğunda da neden başarılı bir solocu olduğunu önce kulaklarınıza, ardından da beyin kıvrımlarınıza sokuyor. fena halde etkisi mevcut. accept'in orphaned land'den etkilenmiş olabileceğine pek inanamıyorum ama kulaklarım duyduklarını duymazlıktan gelemiyor. albümün bonus'u ise, 'in canlı versiyonu. '90'ların klasik amerikan orta sınıf hayatını anlatan, country bile denebilecek rifflere sahip.

    the rise of chaos'u tekrar dinledim ve grubun en azından son 5 yılda yaptığı en iyi iş olduğunu düşünmeye devam etmeye karar verdim. too mean to die, yıllardır pompaladıkları hype'ı gerçekleştirip ortalıktan kaybolmak için aceleye getirilmiş bir albüm hissi verdi bana. 'deki güçlü tornillo vokali ve "benden sonrası tufan" heavy riffleri ile too mean to die'ın kötü megadeth kopyası ve çorba halindeki hayali sertliği arasında başka bir grup var sanki. popülerliğini kaybetme ihtimali olmayan accept'in genel olarak paraya, pula da ihtiyacı yok. ne hoffman ne de tornillo böyle oyunlar yaparak parsayı toplamak isteyen müzisyenler oldular. 'in oyunu olabilir belki ama böyle bir oyun söz konusuysa bile, neden kabul ettikleri kısmını da cevaplayamıyorum.

    yepisyeni albümleri özelinde 50 yıllık bir grubu itin götüne sokmak hiçbir kural içinde doğru olmaz. tornillo 66, hoffman 61 yaşında. 5 yıl içinde birkaç albüm daha çıkartmalarını beklemek, bu olası albümlerin de en azından the rise of chaos seviyesinde kalmasını ummak gerekiyor. "heavy'nin en iyilerinden biri" etiketini accept'in göğsünden sökmek için kötü 1 albüm değil, 10 albüm yetmez. bunun bilincinde olmak da mühim. yola devam dedeler.
    #241802 lake of the hell | 4 yıl önce
    0müzik grubu