" augustinus, tanrı'nın kötülüğün olmasını istediğine inanmaktan kaçınan bir yolunu bulmuştu. o bir maniciydi. maniheizm, pers (günümüz iran'ı) kökenli bir dindi. maniciler, tanrı'nın en büyük güç olmadığına inanırlardı. bunun yerine, eşit güce sahip iyi ile kötü arasında sonu gelmez bir mücadele vardı.
bu bakış açısına göre tanrı ile şeytan, süregiden bir hakimiyet çatışması içindeydi. her ikisi de son derece güçlüydü, ama ikisi de diğerini malup edecek kadar güçlü değildi. belirli zamanlarda belirli yerlerde kötülük üstün gelirdi. ne var ki üstünlüğü asla uzun sürmezdi. iyilik geri döner ve kötülüğe karşı tekrar zafer kazanırdı. korkunç şeylerin neden gerçekleştiği böyle açıklanıyordu. kötülük karanlık güçlerden, iyilik ise ışığın gücünden gelmekteydi."