her şey geçici, herkes gidici. bunu kabullendiğinde insan, ölümün varlığı tarafından kuşatıldığını bildiğinde acılara da, sevinçlere de başka gözle bakmaya başlıyor. acı da gider geldiğinde, sevinç de. duygular dönüşümlü tamamlar birbirini. tamamlanış vardır, ve ne varsa hepsi ölüme bağlanır. yaklaşık 1 saattir, 1 ay önce artık dünyadan elini ayağını çekmiş, doğaya katık olmuş bir adamın 28 yıl önce var ettiği grubunun şarkılarına gömüldüm. 28 yıl dile kolay, bir ömrün üçte biri, o da uzun bir ömrün. alexi laiho içinse ömrünün yarısından fazlası. 20 yaşında downfall gibi bir şarkı yapmış adamın bu kadar erken gitmesi normaldir belki de diye düşünmüyor da değilim. ölüm için dile gelen erken kelimesi de bu noktada bir şey ifade etmiyor benim için.
her şey ölüme bağlanıyor dedik, ölüm canlı her zaman. sürekli faaliyette. 1 ay önce alexi'yi alırken, şu saniye başkalarının yakasında. fakat ölümün canlılığının nefesini kestikleri şu dakika kulaklarımın pasını silebiliyorsa, ölüm yok oluş da değildir. nefes alan bir şeyler bırakır hep geride. children of bodom hexed ile tamamladı misyonunu, finlandiya'nın eşsiz müzik grupları arasında adını tepelere kazıyarak. yeni bir cob şarkısı dinleyemeyeceğiz artık, ama yapılmış olanlar beni şu an dahi fazlasıyla tatmin ediyor.