"ne izledim lan ben dedirten filmler" sıralamamda an itibariyle zirveyi zorluyor.
öncelikle şunu söylemek istiyorum, uzun uzun yazacağım filmle ilgili. bu yüzden eğer kült film sevmiyorsanız, standart kurgulardan hoşlanıyorsanız, psikolojik gerilim türü sizi açmıyorsa, eski filmleri sevmem yenilikçiyim diyorsanız bu filmi izlemeyin.
bunun dışındaki izleyici kitlesi toplanıversin şimdi başlıyoruz:
filme konu edilen katil werner kniesek. zorla girdiği evde işlediği 3 cinayetin kesitini izliyoruz. erwin leder rolünde tanrılaşmış. canlandırmasını, tepkilerini, mimiklerini her hareketini çok dozunda kullanarak muhteşem bir oyunculuk çıkarmış. bu övgüyü maalesef diğer oyuncular için paylaşamayacağım.
çok spoiler'a girmeden, katilimizin hapisten çıkmasıyla başlayan filmde onun 2 gününü tam zamanlı olarak izliyorsunuz. bazen yukarısından, bazen arkasından, bazen önünden, bazen de yanından adımlarını takip ediyor, koşuyor ve duruyorsunuz. onun gözleriyle bakıyorsunuz. tuttuğu her şeyi elinizle tutuyorsunuz. tam bir bbg deneyimi yaşatıyor.
filmde fazla diyalog yok. neredeyse sizinle konuşan tek kişi katilin kendisi ve bunu da iç sesi vasıtasıyla yapıyor. aklından geçen her düşünce ve planda adım adım onunla ilerliyorsunuz. yaptıklarını neden yaptığını, geçmişinde yaşadığı hangi travmalarla desteklendiğini her şeyi anlatıyor size.
aslında gerçek dünyada sansürlenmiş halini gördüğümüz cinayet olaylarına üçüncü bir göz olarak bire bir şahitlik ediyorsunuz demek daha doğru olur. bu da izleyicinin, sadist bir kafanın içinde dönenleri ve işleyişini kavrayabilme yetisini tatmin ediyor.
sahnelerde hiçbir şekilde estetik kaygı bulunmuyor. her şey gerçekte olabileceği haliyle işlenmiş. bu yönü sade tutulmasına rağmen çekim açıları yönüyle okullarda ders niteliğinde izlenmesi gereken bir film. -burası çokomelli! çekim açıları muhteşem.-
film az sayıda kaynaktan izlenebiliyor. kaynaklardan biri diğerinden 9 dakika kadar kısa. altyazı bulunmadığı için başını yayınlamamayı seçmiş bir kaynak. siz uzun olanıni izleyin. o 9 dakikalık bölüm google translate kullanılarak çevrilmiş, biraz kopukluklar var. fakat katilin çocukluğu, yaşadıkları ve ilk saldırılarıyla ilgili gerekli done belgesel niteliğinde o 9 dakikada anlatılıyor.
film kültürü açısından bilinçli olmak isteyen herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum. kaçırmayın.
trailer ekliyorum. film 1983 yapımı, trailer'da 2015 hd yazması sizi yanıltmasın.