bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
18-19 yaşında her şeyin ne kadar anlamsız ve boş olduğunu fark edip duygularımı yitirmiş olamam değil mi? kendimi acayip özgür hissediyorum bu şekilde ama düşünüyorum da nasıl tat alacağım böyle devam edersem hayattan? ama özgürsün işte, istediğin yoldan gidersin. hiçbir şeye bağlı değilim, hiçbir his beni yerime sabitleyemiyor. kimseye olan sevgim bana taviz verdirtmiyor, kimseye olan nefretim bana aptalca hamleler yaptırmıyor. kimseye olan ihtiyacım beni aciz yapmıyor, kimsenin bana olan ihtiyacı beni düşündürmüyor . bunu ben tercih ettim, pişman değilim. bende bir duyguya neden olan tek şey benim. kendime bakıp heyecanlanıyorum, kendim için üzülüyor, kendim için gurur duyuyorum. bu sağlıklı olan kendi kendine yetme şekli mi yoksa savunma mekanizması mı anlayamıyorum. eğer savunma mekanizması ise de ne beni bu kadar incitti hiç bilmiyorum. bir sorun varmış gibi de hissetmiyorum. neden anlatma ihtiyacım var çünkü bir sorun yok çünkü hiçbir anlam yok. ortada sorun yaratacak kadar bile anlam yok. depresif de değilim mesela. ölmek falan istemiyorum. memnunum yaşıyor olmaktan ama yarın öleceğimi bilsem üzülmeyeceğim de. belki denemediğim şeyler için üzülürüm biraz.
ama işte tüm bunların verdiği özgürlüğü düşününce, bana nasıl geniş bir uzay açtığını ve o uzayda yayılabileceğimi hayal ettikçe... her yeri ben dolduruyorum, sonunda kalın olmak zorunda değilim, içimde toplanmak zorunda değil, sonunda genişleyebilir. istediği kadar yer var, sonsuz olsa bile sıkıntı çıkmayacağı, serbest kalacağı bir yer var sonunda. kimseye zarar veremez, kimse ona zarar veremez... ses yok?
böyle diyorum ama bazen hissediyorum. ama yine de kendimle ilgili olduğunu fark ediyorum peşinden gidince.
içimde bir sert olma isteği var, moralini bozmak istiyorum insanların bazen. iplerini elimde tuttuğumu hissettirecek hamleler yapmak.. oyunu kazanmak istiyorum. onlar nerede olduklarını bile anlayamazlarken ben onların koordinatlarını biliyorum. duygulardan uzak olduğum için onlarınkini de samimi bulmayarak zaten ortada kırılacak, dökülecek bir şey yokmuş gibi yapıyorum.
bu bir öfke göstergesi ama neyin öfkesi anlamıyorum. bir hayal kırıklığım var hayatla ilgili.
şimdi böyle kabul ettiğime bakmayın, biri gelip öfke göstergesi dese bunun gerçekçi düşünmek olduğunu anlatan paragraflar döşerdim.
ha bu arada tüm bu saydıklarım düşünce, bunları hayata geçirmemek için kendimi durdurmaya çalışıyorum. zaten geçirecek kadar yetenekli miyim bilmiyorum.
insanlardan övgü almak için bir şeyler yapıyorum mesela, sonra övgüyü alınca daha da sinirleniyorum. ya aslında o kadar ortada ki sorunum, tam olarak bu yüzden görünmüyor galiba bana.
daha yüksek bir oyun istiyorum, benim kraliçe olduğum değil de asker olduğum bir oyun. daha büyük bir şeyi yendiğimi düşünmek bana zevk veriyor.
kendime küçük tanrılar belirleyip onlardan daha iyi olup zevk alıyorum.
sonra dönüp okuyunca ama abarttığımı düşünüyorum.
normal, nopnormal bir insanım.
sadece benim hayatı yaşanılabilir kılmak için seçtiğim yol farklı.
ben hayatı hayal ederek çekilir yapıyorum, diğer insanlar hissederek çekilir kılıyor.
tüm bu söylediklerim benim sadece karanlık yanım olabilir, peki ya beni seven insanların şahit olduğu taraf? onlar bu tarafımı sadece seziyorlar, bana duydukları sebepsiz güvensizliğin ve de her seferinde tekrar güvenmeyi denemelerinin sebebi benim sözlerim değil de bu dengesiz kişiliğim galiba.
ya da mantıklı oldukları için bir kere yalan söyleyen birinin her zaman yalan söylemesi gibi bir koşulun olmadığının farkındalar.
bana göre öyle değil.
bana göre hiç yalan söylememiş biri bile her cümlesinde yalan söyleme ihtimali ile yaşar. sadece bir başkası ile kıyaslayınca onu daha güvenli bulabilirim ama asla yalan söylemeyeceğini düşünmem.
ve ne tepki vereceksem yalan söylüyor olsa da, doğru söylüyor olsa da uygun konumda olur.
kendimi çok iyi ifade ettiğimi söylüyorlar.
kendimi çok iyi ifade etmiyordum, onların anlayacağı dilden konuşuyordum. onları çok iyi ifade ediyordum.
lisede 4 yıl ingilizce eğitimi gördüm, doğru dürüst ingilizce konuşamıyorum diye hayiflanirdim. 19 yıldır bu bedenin içinde yaşayıp kendimi bile anlamamam daha komik galiba.