akdeniz söz konusu olduğunda bütün ayrılıkları bir kenarı bırakıp türkiye karşısında yer alıyorlar. istikşafi görüşmeler söz konusu olduğunda türkiye her hangi bir şart olmadan masaya oturmayı kabul ederken, yunanistan deniz yetki alanları dışında bir şeyin görüşme konu olmayacağını söylüyor.
türkiye'nin bu hamlesini iki anlamda değerlendirmek gerekiyor. her şeyi koşulsuz görüşme isteği hem uluslararası arenada çözüme yanaşan taraf olmak için bir gösterge hem de akdeniz'de olan her sorunu masaya yatırma isteği. eğer türkiye'nin istediği gibi her sorun bu görüşmelerde konuşulursa uluslararası alanda yunanistan'ın ege'de anlaşmalara aykırı şekilde adaları silahlandırdığı tespit edilmiş olacak. bu yüzden yunanistan haksızlıklarının tespit edileceği hiçbir konunun bu görüşmelerde olmasını kabul etmiyorlar. şu anki yunanistan başbakanı miçotakis veya eski başbakan çipras, durmaksızın aynı şeyi tekrar ediyorlar. deniz yetki alanları dışında bir şeyi görüşmeyeceklerini bugün de deklare ettiler. deniz yetki alanı da demişken, kendi kendilerine deniz yetki alanlarını 6 milden 12 mile çıkartmaya çalışıyorlar. bunu ilan edip, anlaşmazlık durumunda lahey'e götürecekler ki türkiye'nin uluslararası itibarının kötülüğünden faydalanmayı umuyorlar. ancak uluslararası anlaşmalara göre tek taraflı deniz yetki alanı ilan etmek mümkün değil. ciddi anlamda silahlanma peşindeler, hukuka aykırı şekilde adaları işgal ediyorlar ve hala kurnazlık peşindeler. cidden 100 yıl öncesinden hiç ders almamışlar. gerçi hoş biz 100 yıl öncesinden ders aldık mı ki komşuya laf ediyorum...