Toplumun bir çoğu tarafından tepeden bakılan insan grubu. Ben de bu grubun içindeyim. Mesleğim de var ama sağlık süreci ile başlayan bir çalışmama dönemine girip kendime kurduğum düzende şu an gerçekten ihtiyaç olmadığı sürece çalışmak istemiyorum.
Ekşi mayalı ekmek, kefir, yoğurt, peynir, bira, yaz mevsimi için sebze, salça, tarhana yapıp, baharatlarımın bir kısmını üretiyorum. Sokak hayvanları için düzenli besleme yapıp kendi bahçemde de kedi köpek ve tavuk bakıyorum. Doğudaki çocuklar için atkı bere örüp yolluyorum. Etamin yapıyor, çanta vs dikiyor, ahşap yakma ile bazı küçük şeyler yapıyorum. Doyasıya kitap okuyup, müzikle ilgileniyorum, ikinci üniversiteme devam ediyorum. Bahara bağ yapacağım, doğada olmak en güzel terapi. Şimdi ben ev kadını olduğum için sadece tüketen bir varlık mıyım?
Çocuğuna, evine bakan, bu süreçte kendini geliştiren, rahatından, emeğinden, hayatından veren kadınlar sadece toplumdaki kalıplaşmış fikirlerin dışında diye neden aşağılanır ve genelleştirilir aklım almıyor.
Kendini geliştiren insan ve geliştirmeyen insan vardır. Sırf çalışmaması sebebiyle bir insana asalak muamelesi yapmak yeni nesilde sık sık gördüğüm bir durum. Masa başında 8 saat oturup instagram, Facebook üzerinde vakit geçirerek çalıştığını, topluma faydalı olduğunu düşünen, kendini dış görünüşü ile var etmeye çalışan insanları sallayıp atacak nice ev kadını tanıdım. Yazıktır.
(sözüm buradaki kimseye değil tabii ki, az önce internetteli haberlerim yorumlarında bir kaç insanın yazışmalarını görüp dellendim, kaale almayın sönerim:))
Edit: ben de çalışan insanlara aynı muameleyi yapıyormuşum. Şuraya özet geçeyim, insanın çalışıp çalışmaması, üretip üretmemesi ile alakalı değildir. Üreten ev kadını olsa da üretir, çalışmasına rağmen üretmeyen sadece tüketen insanlar da vardır. Genelleme yapmayın diyen benim ama "çalışanlara aynı genellemeyi yapıyorsun" ithamını yiyen de benim. Ucu bana dokununca eleştirel olmadığımı da beni tanıyanlar gayet iyi bilirler, kimseye kendimi kanıtlayacak değilim. Teşekkürleeeer