bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
evet sevgili dostlar;
en son yazdığım bölümden sonra olayları biraz daha iyi anlayabilmek için, şimdi biraz daha öncesine, gençlikten önceye, çocukluk yıllarına gitmeliyiz.. buyrunuz;
o zamanlar evimizde lüzumsuz bir kanaryamız vardı. bu kuş doğanın kendisine bahşettiği tüm güzel olması gereken detaylarına rağmen, son derece çirkin bir kuştu. sarı tüyleri vücudunda çok alımlı bir şekilde parlasa da, gözlerine düşen, kafasına tas koyarak saç kesimi yapılmış bir çocuk gibi, çok çirkin kaküllere sahipti.
çok fazla öten bu kuşun adı, kimin neden koyduğunu anlamadığım bir şekilde şakir'di.
şakımaktan mı türetmişlerdi yoksa dönemin popüler dizisi "perihan abla" ile bir ilgisi var mıydı bilmiyorum. hiç sormadım. neticede gerizekalı bir kuştu. hakkında bu kadar detay öğrenmeye gerek duymamış olmalıyım.
şakir, o dönemler tek eğlencemiz olan video kaset kiralama günlerimizin içine ederdi. normal zamanlarda sessiz sedasız takılan şakir, bir müzik dinlemeye ya da film izlemeye başladığınız anda, tüm hırsını ve gücünü onları bastırmak için çılgınca şakımaya harcardı.
hiç detone kanarya gördünüz mü sevgili dostlar, ben gördüm ve duydum. küçücük vücudunda yer alan tüm enerjiyi bizim izlediğimiz filmi bastırmak için tüketmiş, artık cazırdayan sesinden kendi de mutsuz öylece kalakalırdı.
şakir'in benim hayatıma kattığı şey askılığıydı.
www.google.com/...
bu gördüğünüz askılık, kıvrık yanından ikiye ayrılır elimizde kalan şey ise muhteşem bir mikrofon ayaklığı olurdu.
bon jovi'ye çılgınca aşık olduğum bahsi geçen dönemlerde, playback için bir kadın sesine ihtiyaç duyduğumdan, o zamanlar hayli meşhur olmuş roxette ve özellikle şu şarkısı;
www.youtube.com/...
hayalimdeki muhteşem konserleri vermeme olanak sağlıyordu.
o muhteşem anlarda, elimde şakir'in askısı, sanırım led zeppelin'den de bolca etkilendiğim mikrofonu aşırı havalı kullanma hareketleriyle;
www.youtube.com/... (5.05 ten itibaren gözlemlenebilir)
kendi dünyamın starı olarak takılırken, beni bu anlardan da uyandırıp kendime gelmemi sağlayan yine gerizekalı şakir olurdu.
hayatım boyunca hiç şarkıcı olmak istemedim. sesim de iğrençtir zaten. ama o zamanlar elimde ve dimağımda havalı olarak algılanabilecek tek şey buydu. öbür dünyanın, havalı dünyanın biletleri, sadece rock star imajının içinde bir yerlerde yatıyordu.
zaten tüm bu hayaller, tüm bu coşkulu karakter tek bir sebep için, tek bir noktada toplanıyordu.
Gökçe!
salak şakir'in engellemesine kadar geçen sürede serenatlar yaptığım, hayallerimde şakir'in askısına sıkı sıkı sarılarak "listen to your heart" söylediğim
www.youtube.com/...
ve kalbinin sesini dinlemesini gönülden istediğim Gökçe!