2018'de remzi kitabevi'nden çıkan radi dikici kitabı. daha önce müzeyyen senar efsanesi isimli kitabında cumhuriyet'in divasını inceleyen yazar, burada da Paşamızın 1980'e kadar olan hayatını anlatıyor.
Kitap aslında birçok kişide mustafa belgeseli etkisi yapabilir. Çünkü zeki müren'in ilk defa kusurları, olumsuz tarafları irdeleniyor. Yazar burada, Zeki müren'in uzun yıllar hizmetçiliğini yapan Berrin Hanım ve yeğeni Ümran Hanım'ın anılarından yola çıkmış.
* baba dostu Hayri Terzioğlu Paşa'nın hayatına yön veren kişidir. 1950'de İstanbul'da üniversiteye yazdırır, ilk evini tutar, şoföründen aşçısına çalışanlar ayarlar, menajerliğini yaparak gazinolara tanıtır, siyasi gücünü kullanarak TRT'ye çıkarır... Bununla beraber 27 mayıs'ta gözaltına alındığı zaman "acilen ilaçlarımı ve biraz da harçlık gönder, tüm paramı aldılar" türü ricalarına Zeki müren cevap bile vermez. Gözaltından çıktıktan sonra hiç görüşmezler, Cenazesine bile katılmaz.
* Altında çalışan solistlere ve gazino patronlarına kaprisleri muazzamdır. Otoriterliğiyle tanınan fahrettin aslan'ı bile dize getirir paşa. Türkülerin anası muzaffer akgün'ü, gönül yazar'ı canından bezdirmiştir. Ancak gönül yazar istifa edeceğini açıklayınca, hemen ertesi gün paşamız kendisini rica minnet sahneye çıkartır. Programdan sonraysa "kimse beni terk edemez, ancak ben kovarım ve şimdi seni kovuyorum" der. Rakiplerinden sadece bülent ersoy piyasada kalabilmiştir ki, onun da Zeki müren'in yavaş yavaş yaşlandığı, rahatsızlıklarının arttığı bir döneme rastladığını bilelim.
* Bodrum'a yerleşeceği zaman, aşçı, uşak, şoför gibi ev ahalisi "Paşam, biz bodrum'da da sizinle çalışamayız, ayrılalım ama tazminatları isteriz" deyince cevabı bu olur: gecmisgazete.com/... Evet, çalışanlarına "evimden bir şeyler çalıyorlar" diye iftira atmıştır ve bunu neden yaptığı hala belli değildir.
* İş hayatında profesyonelliği üst seviyede olan Zeki müren, programlarda çiçek gönderenlere tek tek uzun uzun teşekkür etmeyi ihmal etmez. müzeyyen senar "bana hiç o kadar çiçek gelmedi ama ben hiç tek tek teşekkür etmez, topluca teşekkürlerimi bildirirdim" demiştir. Gençliğinden beri guttan mustarip olduğu ve ayaklarındaki apseler büyük acı verdiği halde her gece saatlerce sahnede kalır, tüm programı kameraya alarak sabaha kadar izler, eksikleri ve kendi noksanlarını tek tek tespit eder.
* Piyasada "zeki müren sözü" deyimini yayan, sözüne sadakati her zaman bilinen zeki Müren, 1980'de ses tellerindeki nodülleri aldırmak zorunda kalır. Uzun süre sahneye çıkması yasaklandığı için, İzmir'de yaklaşan programını nasıl atlatacağını kara kara düşünürken geçirdiği hafif bir kalp spazmını bahane ederek programını iptal eder. Yazar, aslında kalp rahatsızlığına rağmen TRT'nin bodrum'daki evinde program yapma önerisini "hayır ben iyiyim, İzmir'e gidelim orada yapalım, ayrıca uçağa helikoptere lüzum yok kendi arabamla giderim" diye kabul ederek adeta ölümüne yürüdüğünü, bir nevi sahnede intihar etmeyi planladığını ve bunu yaptığını ifade ediyor.
* Gönül ilişkileri babındaysa, Zeki müren'in en büyük aşkının saunada tanıştığı Kürşat adlı bir pilot olduğu, biseksüel olan bu pilotun bu daha sonra yurtdışına taşındığı ve paşanın resmen yıkıldığı anlatılmış. Enteresan olan şey, diğer bilgilere büyük bir tepki gelmezken iş bu kısma gelince Zeki müren'in aslında gayet te kadınlarla beraber olduğu hatta zahidem türküsünün telifini almasının hiç unutamadığı aşkı Zahide olduğu falan yazılıp çizildi**.