bu dersin içeriğinden bağımsız kesinlikle olması gerektiği kanaatindeyim. öncelikle şunu konuşmak gerekir, din eğitimi okulların işi olmamalıdır. dini hizmetler, her dinin kendine ait ibadethanelerinde olmalıdır. imamlar, papazlar, hahamlar sadece ayin yapmak için orada değillerdir. aynı zamanda din hakkında rehber olmaları gereken kişilerdir. ancak okullar bunun yeri değildir.
peki okulda din eğitimi verilmeyecekse neden din kültürü dersi olmalıdır?
en başta şu gerçeği görmek gerekir; din mevzusu başıboş bırakılacak bir konu değildir. eğer ki devlet halkını iyi eğitemez ve dini otoriteleri kontrol altına almazsa sonuçları bugüne çıkar. ilk önce fethullahçılar çıkar, menzil çıkar, süleymancılar çıkar. çıkar da çıkar, engelleyemezsin. çünkü en temel dürtüyü kontrol eden otorite dindir. dinin otoritesi ise başıboş insanlara geçerse illa ki bunu çıkar için kullanacaktır. kendisi kullanmakla kalmayacak başkalarının da aleti olmaktan geri kalmayacaktır. o halde devlet iki şeyi sağlamlaştırmalıdır:
1 - ibadethaneler haricinde dini eğitimleri yasaklamalı veya toplumdan gelecek tepkiler ve siyasi konjonktüre göre minimalize etmeli ve kısıtlamalı, kontrolü altına almalıdır.
2 - okullarda dinlerin kültürü hakkında ders koymalıdır. ancak bu ders din eğitimi katiyen içermemeli ve ahlak bilgisi kavramı içerisinden çıkartılmalıdır.
peki din kültürü dersinin içeriği ne olmalıdır?
1 - öncelikle soyut döneme geçmemiş hiçbir öğrenciye bu eğitim verilmemelidir.
2 - içerik dinlerin tarihini ve ifade ettiği anlamları içermeli, tarafsız olmalıdır.
3 - hiçbir dini görüşe veya mezhebe yaklaşım olmamalı, bununla beraber agnostik ve ateist düşüncelere mesafesi aynı kalmalıdır
bu koşulları sağlayamayan bir din kültürü dersi, gençlere ancak zarar verebilir. ancak şu unutulmamalıdır, bugün cemaatlerin en çok karşı olduğu şeylerin başında bu ders gelir çünkü kendilerinin din üzerindeki otoritesini sarsmakta önemli payı vardır. dolayısı ile bu dersi tamamen kaldırmak, dini konularda otoriteyi boşluğa atmaktır.