1898 İzmir doğumlu latife hanım, Fransızca, Almanca, ingilizce ve İspanyolca biliyordu. İzmir'in kurtuluşunun akabinde evlerini karargah olarak kullanan atatürk'le tanışma fırsatı bulmuş, yabacı gazetelerin çevirisi konusunda bir nevi sekreterlik yapmıştır. Amerikan kız koleji mezunu latife hanım, Londra'da dil eğitimi almış, sorbonne üniversitesi'nde siyaset ve hukuk eğitimi almıştır. Çok iyi at binen, silah kullanmayı ve piyano çalmayı bilen çok yönlü bir kadındı.
Tüm o savaş ortamında bile Kelimelere, edebiyata meraklı olan atamız, şaka, güldürü anlamına gelen latife isminden ziyade sevdiği kadına güzel, hoş anlamına gelen latif demeyi tercih etmiştir.
fikriye hanım'ın ölümünün ardından çok üzülen Atatürk bir gün latife hanım'a yanlışlıkla fikriye diyerek hitap edince zaten sıkıntılı ilerleyen evlilik hayatları boşanma sürecine girmiştir.