internette bakarsanız, daha yüzlercesine ulaşabilirsiniz.
şimdi bu hapishanede, 1975-1979 yılları arasında 12.000 ila 20.000 insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor. 15.000 diyelim. bölelim beşe. senede 3.000 kişi. bölelim güne. günde sekiz kişi.
bakın, ölüm tarlalarında öldürülenler, kaybolanlar, açlıktan ölenler vs. bunları boşverin. sadece tek bir hapishanede, her gün 8 kişinin işkenceyle öldürüldüğü bir rejim. hani, 'e canım devrimin doğası gereği birtakım tatsızlıklar da yaşanmış olabilir.' deniyor ya. ha işte tam orası.
birçok kaynak, 1975-79 arasında ülkede ölen ya da öldürülenlerin sayısının 2 milyon ile 4 milyon arasında olduğunu ifade ediyor. birini bırakayım. tatmin olmayanlar internette aratabilirler. 1,5 milyonun altında sayı veren kaynak yok.
tr.wikipedia.org/...
bakın enteresan bir bilgi daha. günümüzde kamboçya nüfusunun yarısından fazlası 18 yaşın altında. yani nüfusun yarıdan fazlası soykırımdan sonra doğanlar. niye acaba? soykırımda ülke nüfusunun büyük kısmı yok edildiği için olmasın?www.kambocya.org.tr/...
kamboçya'yla ilgili olarak, buraya öznel tonla şey yazabilirim. zira araştırırken epey yeni şey de öğrendim. ama gerek yok bence. nesnel veriler yeterince açıklayıcı bence.
yalnız, şunu da söylemeden geçemeyeceğim. bir yazar, pol pot rejimi için, kendisi gibi aşk dolu ifadeler kullanmayanları liboş olarak nitelemiş. amerikancı olmakla itham etmiş.
kendi adıma şunu rahatlıkla söyleyebilirim: abd'nin de allah belasını versin! pol pot'un da allah belasını versin! (provenza'nın uyarısıyla ifademi yumuşattım. aslında daha sert bir ifadeyle, her iki tarafın da benim için bir şey ifade etmediğini anlatıyordum)
pol pot'un yaptığı katliamları ifade etmek için amerikancı olmaya gerek yok. amerikan kaynaklarına da gerek yok. elinizde sınırsız bir internet var. yukardaki bilgileri derlemem on dakikamı almadı.
bir hususu da belirtmek istiyorum. kızıl khmerler, 1979 yılında devrildikten sonra, terör eylemlerine yıllarca devam etmiştir. liderleri pol pot, 1990lı yılların sonlarında öldürülene kadar böyle devam etti. o yılları hatırlıyorum. hani, bir ara her gün haber bültenlerinde pkk terör örgütü'nün yaptığı saldırıda filanca sayıda insan öldü. şu kadar asker şehit oldu, haberleri var ya. eskiden, dünyadan haberler kısmında da, tv'de sık sık, kızıl khmerler'in yaptığı terör saldırısında şu kadar kişi öldü, türünden haberler olurdu. yaşı yetenler hatırlayacaktır.
işin bir diğer sevimsiz yanı ise şu: misal hemen yanıbaşımızda ışid denen bir bela var. kendileri islam devleti olduklarını iddia ediyorlar. hatta ele geçirdikleri yerlerde tıpkı pol pot gibi, devletsi birtakım örgütlenmeler de yaptılar. okullar açtılar. devlet daireleri kurdular. vergi topladılar vs.
peki diri diri yaktıkları insanlar?.. köle pazarlarında sattıkları kadınlar?..
bir ara internette ulaşılabiliyordu hatırlarsınız. insan öldürmenin hiç denenmemiş yöntemlerini deniyorlardı. kafesin içindeki insanları yakmak, boğarak öldürmek, kılıçla kafasını kesmek vs.
ele geçirdikleri yerlerdeki kadın ve kız çocuklarını seks kölesi yapıyorlardı...
şimdi soruyorum size. bundan kırk yıl sonra, birileri kalkıp da, 'ışid islam devleti kurmaya çalışan bir devrimci örgüttü. aslında ışid'le ilgili yapılan tüm yorumlar, sömürgeci ülkelerin kara propagandası. tamam belki, bir miktar şiddet yaşanmıştır ama aslında fırsat verilseydi, devrimlerini tamamlayacaklardı.' dese, bunu diyene şöyle ağız dolusu bir 'hadi oradan!' demez misiniz? ben derim...