-
mand. kötü şans iyiye dönebilir, iyi şans da kötüye.
bir çin deyimi. deyimin orijinali, hikayesi ve arka plandaki öğreti çin kültürüne ait olduğu için başlığı pinyin romanizasyonuyla ama tonsuz olarak açtım. 4 karakterlik "chengyu" sınıfına düşen ifadeler deyim mi yoksa atasözü mü oluyor emin değilim ama genelde deyim olarak geçiyor.
塞翁失马 şeklinde yazılır, "sayi vang şı ma" şeklinde okunur. birebir karakter çevirisinde:
sai = stratejik öneme sahip hudut, weng = yaşlı adam, shi = kaybetmek, ma = at anlamlarına gelir.
yani birebir çevirisi "(hudutta yaşayan) yaşlı adam atını kaybetti" anlamına gelir. bazı ingilizce çeviriler sai weng'i isim olarak çevirmişlerdir ancak çinli bir arkadaşıma sorduğum üzere benim çevirim doğrudur. hikaye çok eski zamanlarda geçiyor.
-- spoiler --
bir köyde yaşayan yaşlı bir adam varmış. adamın çok güzel, dillere destan bir atı varmış. bir gün atı kaybolur. eski dönemlerde bir ata sahip olmak şans olarak yorumlanır. köydekiler yaşlı adamı teselliye gidip, atının sınırın dışına kaçıp başka ülkeye gittiğini, çok büyük bir talihsizlik olduğunu söylerler. yaşlı adam "atın kaybolması kötü, ancak kötü şans olduğunu, arkasından iyi şeyler getirmeyeceğini kim bilebilir ki" der. bir müddet sonra atı geri döner, yanında bir grup yabani atla birlikte. köylüler, tekrar ihtiyara gidip "ne şanslı adamsın. atın kayboldu sandık ama şimdi bir sürü atın oldu" der. ihtiyar "bunun benim açımdan kötü bir şey olmadığını nasıl bilebiliriz" der. ardından oğlu yabani atları eğitmeye çalışırken, attan düşer ve bacağını kırar. köyün sakinleri toplanıp yaşlı adamın yanına giderler ve yine teselli etmeye çalışırlar. ancak yaşlı adam "bunun ileride iyi bir şey getirmeyeceğini kim bilebilir" der. derken hanedanlıkları işgal edilir ve kralları, şavaşabilecek durumdaki herkesin orduya katılmasını emreder. bu, hezimetin bariz olduğu bir savaştır ve katılanların büyük çoğunluğu ölür. ancak oğlunun bacağı kırık olduğu için orduya alınmamıştır ve hayatta kalır.
-- spoiler --
burada, hikayenin anlatmaya çalıştığı şey, ilk cümlede yazdığım gibi "kötü şans iyiye dönebilir, iyi şans da kötüye". ingilizce çeviriler bunu "her işte bir hayır vardır (A blessing in disguise)" olarak çevirir ama aslında nötral bir anlamı vardır. karar vermede aceleci olmamamız gerektiğini ve "eylemsiz" kalırsak yin ve yang'ın bir şekilde dengeye oturacağını anlatır. şimdilerde çin halk cumhuriyeti'nde çocuklara anlatılan bir hikayedir ama özünde taoculuk ve yin yang felsefesini görmek mümkündür.
şimdi o kadar yazdım, neden bir deyimin hikayesini yazma ihtiyacı duyduğuma gelirsek:
1) çince deyimler çok güzeldir. sadece 4 karakterle bir dünya şey anlatır.
2) geçenlerde internet üzerinde "anarşizmin kökeni taoculuğa dayanır" gibi bir ifade okumuştum. şimdi nerede okuduğumu hatırlamıyorum. sonrasında bu ifadeye kendim ulaşabilmek için taoculukla ilgili okuma yapmaya başladım.
tabii taoculuğu anlamak için eylemsizlik, düalizm ve hiçlik kavramlarını anlamak gerekiyor. bu konudaki sıkıntımı şurada, kulzos yazarlarının itirafları/#231674 nolu girdide dile getirmiştim. bu sürece yeni başlamışken, ara sıra aklıma da geçmişte izlediğim filmler, okuduğum şeyler geliyor. "taoculuğa örnek mi" diye düşünmeden edemiyorum. sonradan zihnimin derinliklerinden, çince çalışırken öğrendiğim bu deyim yeniden çıktı ve taoculuğu kısmen de olsa anlatacak güzel bir örnek olduğunu düşündüm.
önce taoculuk ile ilgili olan yin yang felsefesinden başlarsak, zıt durumların doğada bir denge oluşturdğunu söyler. hiçbir şey tamamen yin ya da tamamen yang değildir. her şeyin içinde yin ile yang birlikte bulunur ve bir denge oluşturur. bu hikayede de iyi şans ve kötü şans, olayın içinde yer alarak bir denge oluşturmuştur.
taoculukta temel felsefe "wu wei"dir. bire bir çevirisi "yapmamak"tır, aslında eylemsizliği ifade eder. taoculukla ilgili okuma yapanlar genelde eylemsizliği çok iyi anlayamazlar, ki ben de hak veriyorum. soyut şeyleri ben de bazen anlamıyorum. ama bu hikayedeki yaşlı adam, eylemsizliğin çok güzel bir örneğidir. işte taoculuktaki "yapmamak" ya da "hiçbir şey yapmak" budur.
daldan dala atlayarak söylemek istediğim şeye gelirsem, pasif direniş de (oturma eylemi, duran adam, açlık grevi) bana göre "hiçbir" şey yaparak bir şeylerin gerçekleşmesini sağlamaktır. bence bunlar da taoculuğa örnek oluşturur. tabii bu konuda daha fazla, muhtemelen yıllar sürecek okuma yapmam lazım.