bugün istiklal marşı'nın buram buram islam kokan, medeniyet karşıtı, ırkçı bir marş olduğunu farketmem üzerine, kafamda bir ampul yandı. 'ulan!' dedim. 'niye değiştirmiyoruz biz bu marşı?' neticede dünya üzerinde medeniyetin beşiği olan tonla ülke var. alırız birinin marşını. söyleriz bundan sonra milli marş olarak. ne var yani? atla deve değil ya...
bunun üzerine internette şöyle bir sörf yaptım. kafama uygun bir milli marş bulayım dedim. abd milli marşı fena olmaz. ne de olsa, insanların kulak aşinalığı da var düşüncesiyle, şöyle bir sözlerine bakayım dedim.
ama;
'..Ve roketlerin kızıl ışığı, havada patlayan bombalar,
Kanıtladılar tüm gece, bayrağımız hâlâ oradadır...
...Kendi kanları yıkadı onların pis ayaklarının kirini.
Hiçbir barınak koruyamaz parayla tutulan ve köleyi
Korkunçluğundan kaçışın, ya da zulmetinden mezarın...
...Yüceltsin o Güç'ü bizi bir ulus yapan ve ulus olarak tutan!
Öyleyse fethetmemiz gerek çünkü davamız haklı bir dava,
Ve şu olmalı parolamız: Tanrıdır güvenimiz!'
satırlarını okuyunca, hem küçük bir şaşkınlık geçirdim, hem de böylesine hristiyanlık kokan, medeniyet karşıtı ve ırkçı bir marşın bize uygun olmadığına karar verdim.
'tamam. olabilir... bir de ingiltere milli marşıyla şansımı deneyeyim. neticede, güneş batmayan imparatorluğun marşı. dünyanın dört bir tarafına medeniyet götürmüş bir imparatorluk.' diyerek okumaya başladım:
'tanrı iyi yürekli kraliçeyi korusun...
...Başımızdan etmesin eksik;
...tanrı kutsasın yurdumuzu.
Yaradanın esirgeyen eli
Korusun yine kıyılarımızı;
..Dua ediyoruz üstünden eksik olmasın
İyi yürekli tanrının hoşnutluğu.'
dizelerini görünce, 'ya kardeşim, 21. yüzyılda ne kralı, ne kraliçesi. tanrı korusunmuş ülkemizi.' diyerek, bunun da, abd milli marşının biraz daha barışçıl versiyonu olduğunu anladım.
'ya, doğuya bakalım. 3000 yıllık çin medeniyeti var. kesin bu çançinçon'ların marşı daha felsefiktir.' dedim.
'..Kalkın! Köle olmak istemeyen insanlar!
Etimizle, kanımızla yeni Çin Şeddimizi inşa edelim!
Çin Ulusu, en tehlikeli bir döneme geldi.
Herkes son kükreyişe zorlanıyor.
Kalkın! Kalkın! Kalkın!
Onbinlerimiz tek bir yürek,
Gözümüz kapalı düşman topu üzerine ileri!
Gözümüz kapalı düşman topu üzerine ileri!
İleri! İleri! İlen!..'
satırlarını görünce ufak ufak oradan da uzaklaştım.
'fransa'nınki ne güne duruyor. adamlar bayraklarında bile liberte egalite fraternite demiş adamlar.' diyerek okumaya başladım:
'..Fransa Haydi, anavatanın evlatları!
Zafer günü geldi.
Bize karşı zulüm, kanlı bayrağını çekti.
Duyuyor musunuz meydanlardan gelen,
Böğüren barbar savaşçıların seslerini?
İşte geldiler kollarınızın önüne kadar.
Oğullarınızı ve kadınlarınızı boğazlamak için.
Silahlanın ey vatandaşlar!
Tabur tabur dizilin, Yürüyelim yürüyelim.
Bulanık bir kanla, Topraklarımızı sulandırıncaya değin...'
ifadelerini üç adet 'oha!' ile uğurladım.
hülasa, italya'nın, '.. İtalya çağırdı! İzin verin tabura katılalım, Ölmeye hazırız! Ölmeye hazırız! İtalya çağırdı!' saçmalıklarını, almanların '..Almanya, Almanya, her şeyin üstünde, Dünya'daki her şeyin üstünde...' ırkçılıklarını görünce, şimdiye kadar yapılmamış bir milli marşın bize daha uygun olacağını anladım, ve herkesin üzerinde fikir birliğine varacağı eseri kısa bir değerlendirmeden sonra buldum:
www.youtube.com/...
buna da kulp bulan olmaz sanırım. ne din vurgusu var, ne medeniyet karşıtı, ne de ırkçı...