1. travma, kolorektal tümör, vasküler hastalık, inguinal fıtıklar, göbek fıtıkları, yaralanmalara bağlı ve bir çok sebepten gerçekleşebilen delinme.

    nolu girdi de hikayesini anlattığım ve ara ara yaşananları ekleme olarak altına yazıp düzeltme yaptığım hastalığın annemde yaptığı ikinci ve en büyük tehlike.

    Tehlike diyorum evet, şuan yoğun bakımda hayati tehlikesi devam ediyor.

    Bir gece önceden karın şişliği ve karın ağrısı ile başladı her şey. O gecenin sabahında annem hareket edemez, doğrulamaz, oturamaz bir hal içindeydi ve şiddetli sancılar ile inliyordu. Doktoru ile görüştüğümüzde acil servislerin covidli hasta ile dolu olduğunu ve akşamı beklememizi söyledi. Akşamı bekleyemeden Lütfi Kırdar Eğitim Araştırma hastanesinin yolunu tuttuk ve acil kodu ile sarı alana yönlendirildik. Gelen doktorlara içinde bulunduğu hastalık ve vücudunda yapılan küçük operasyonlar ile ilgili bilgi verdik.

    İlk önce karaciğer filmi, ardından tomografi çekildik, kan değerleri alındı ve idrar tahlili istendi. İdrar tahlilini veremedik çünkü annem 1 gündür idrarını yapamıyordu. Doktora gidip durumu izah ettim, filmlerine bakalım bir dedi. Filmlerde bir terslik olduğunu anladı ve idrar tahlilini bırakın direkt annenizi buraya getirin dedi. Karnına bastırdı, bir takım sorular sordu. Filmlerde karında serbest hava olduğunu ve bunun mide ya da bağırsak delinmesinin sebep olduğunu söyleyerek genel cerrahi doktorunu çağırdı.

    Genel cerrah geldi kontrol etti ve aynı şeyden şüphelenerek cerrahi gözlem odasına alınmasını istedi oraya gittik. Burada anneme serumlar takıldı tekrar kan alındı. Kan alındı dediğime bakmayın, kolundaki morluklardan artık kan alacak yer kalmadı. Bizi kontrol eden cerrah tekrar geldi bu sefer 3 cerrah oldular. Annemin durumundan bahsettim, onlar kontrol etti. Benimde ilk kez orada gördüğüm ve trombosit eksikliğinin sebep olduğunu öğrendiğim küçük noktalar halinde morluklar vardı karın bölgesinde. Cerrah yanına çağırdı durumu şöyle özetledi; annenizin midesi ya da bağırsağı delinmiş ve bu delikten serbest hava karın bölgesine dolmuş. Anneniz pankreas kanseri ve bunu yapanında sıçrama ile kendisi olduğunu düşünüyoruz, ameliyata alacağız ama annenizin kan ve en önemlisi trombosit değerleri çok düşük bu şekilde alamayız. Kan bankasına gidin ve şu şu kanları alın dendi.

    şu girdide yaşadığım hissi noktasına kadar paylaşmıştım. 8 ünite trombosit ve 4 ünite kırmızı kan olmak üzere diğerleri ile toplam 15 torba kan aramaya başladım. Bir çoğunu buldum ama kırmızı kanı alabilmek için kan bağışlamam gerektiğini tekrar öğrendim ve gece sağı solu arayarak koşturmaya başladım. Annemin kan grubu B+ ve hastanenin kan merkezi sadece b+ kan bağışlarsak kanın karşılanabileceğini söyledi. Aslında ellerinde kan var ama kendilerine yedek kan oluşturmak için böyle bir sistem yapıyorlar ve haklılar. Neyse ki sabahına 7 ünite kan bağışı topladık ve durumu fazlasıyla eşitledik.

    Annem o gece sabaha kadar sancı ve iki kolunda serumlar eşliğinde geçirdi. Ayrıca burundan hava takıldı ve idrarı yapabilmesi içinde sonda bağlandı. Sabah 09.00'da ameliyata alındı. Doktor imzaları atmam için içeri çağırdı ve açıkladı; annenin kan değerli çok düşük, biz normalde bu tip hastaları ameliyata almayız ama genel cerrah baskısı ile acil olarak ameliyata almamız gerekiyor, zor bir ameliyat olacak ve her şeye hazırlıklı olmalısın. Ameliyat 1 saatte sürebilir 8 saatte, biz elimizden geleni yapacağız dedi.. Hayır olmaz diyemezsin, evet desen ihtimali düşünmek kötü. 2.5 saat sonunda 3 doktor çıktı kapıdan. Durumu kritik, ameliyatı bitti, şuan yoğun bakıma hazırlıyoruz. Kanama ve pıhtı atması atma riski çok yüksek, geçmiş olsun dedi. Peşinden cerrah çıktı, biz her şeyi yaptık ama içinde bulunduğu rahatsızlık sebebi ile bunun 3 - 5 gün sonra tekrar yaşanmayacağını bilemeyiz çünkü kanser pankreas çevresine yayılmış durumda dedi.

    annem ameliyathaneden bilinci kapalı olarak çıktı. Doktor Yoğun bakıma gelmemi bilgi vereceğini söyledi; annen şuan uyutuluyor, uyandırmak için bekliyoruz. Kanama olmaması ve pıhtı atmaması için çabalıyoruz. Uyandırdığımızda bizimle konuşursa ya da tepki verirse bir süre bekleyip normal servise alacağız, eğer bu yaşanmaz ise burada tedavi devam edecek dedi. Burada beklemeyin çünkü hiçbir şekilde bilgi verilmeyecek ve sizin de gelip bir şeyler sormanıza izin verilmeyecek dedi. 2 tane telefon numarası bıraktık her gün günde bir kez saat 15.00 ile 17.00 arasında arayıp güncel durumdan bahsedip kapatıyorlar. Son aradıklarında bilincinin açıldığını, elini sıktığını söylediler ama kanamayı durduramadıkları için tedavinin devam ettiğini söylediler.

    Annemi yoğum bakıma bıraktık ve döndük eve geldik.. 30 saat uykusuzluk üzerine, yemek yemeyi su içmeyi unutmuşum. Şu an bu satırları yazarken annemin neler yaşadığını bilmiyorum. Telefon çaldığında karşıdaki ses tonunu analiz edip çıkarımlar yapıyorum. İnsanlara moral verirken ayakta tutmaya çalışırken ağlamayı unuttum. Güçlü durmaya çalışmaktan yoruldum.
    #232602 anvene | 4 yıl önce
    1hastalık belirtisi