(bkz: 5 aralık 1934)
türk kadınına siyasal haklarının tanındığı günün yıldönümünde, tarih kaynaklarından edindiğim bilgiler ışığında; türk kadınının konumuna bir göz atmak istedim.
- orta asya türk devletlerinde kadın ailede; eşiyle ve erkek kardeşleriyle eşit, sosyal haklar bakımından saygın bir konumdaydı. kız çocuklarının (konar-göçer yaşam koşulları el verdiği ölçüde) eğitimine önem verilir, ata binme, silah kullanma, kendini ifade etme ve sosyal beceriler kazanma açısından yeterlik sağlanırdı.
- selçuklu, osmanlı vb. ortadoğu inanış ve kültürü etkisine girilen dönemde, kadın yavaş yavaş geri plana itilerek eve kapatılmış, yanında eşi veya yakını olan bir erkek bulunmadan sokağa çıkamaz, meslek sahibi olamaz, pozitif bilimlerde eğitim alamaz, hatta nüfus sayımlarında insan olarak sayılamaz hale gelmiştir.
- osmanlı'nın son dönemlerinde batya ayak uydurma çabalarıyla bazı reformlar yapılmış, kadınların avrupa'da ya da yeni açılan okullarda eğitim alması mümkün olmuş ancak bu iyileştirmeler de geniş halk kesimlerine ulaşmamış, sayıları bir elin parmağını geçmeyecek kadar elit ve saray çevresiyle sınırlı kalmıştır.
- kadın; kendi aile içinde bile söz sahibi olmayan, şahitliği ancak iki kişinin onayı ile kabul gören, boşanma hakkından yoksun, öz ailesinde babasına, kurduğu ailede kocasına itaat etmekle yükümlü konumundan kurtulamamıştır.
- cumhuriyetin ilanı ile kurulan yeni türk devleti; bir yandan uzun savaşların yaralarını sararken bir yandan da sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda bir dizi devrim başlattı. atatürk'ün öncülüğünde türk insanı, hak ettiği onurlu ve saygın kimliğine kavuşuyor, eğitim, sağlık, siyaset alanında yapılan yasa ve düzenlemeler ile tebaa olmaktan çıkıp ülkenin eşit, uygar yurttaşları haline geliyordu.
- bu kapsamda kadınlar; eğitim-öğretimin birleştirilmesi (1924), medeni kanun (1926) ile eğitim ve sosyal alanda haklara sahip oldular.
- siyasi haklarını kazanmaları aşama aşama gerçekleşti;
- 1930 belediye kanunu ile; belediye seçimlerine katılma,
- 1933 köy kanunu ile muhtar ve köy kurullarına katılma,
- 1934 seçim kanunununda yapılan düzenleme ile milletvekili seçme ve seçilme haklarına kavuştu.
kadınlara, parlamento seçimlerine katılma haklarının isviçre'de 1971, japonya ve fransa'da 1945, italya'da 1946, çin'de 1947'de olduğu düşünülürse, türk sosyal ve siyasi devrminin önemi daha iyi anlaşılır.
dünya tarihinde insan hakları kolay kazanılmamış, kanlı direnişlerle, uğruna binlerce can feda edilerek mutlak erk'ten alınmıştır. türkiye devrimlerinin farkı; tarihin bir ulusa vereceği en büyük şans olan atatürk gibi bir lidere sahip olmasıdır.
ülkesindeki kadın erkek tüm bireylerin eşit ve uygarca yaşayabilecekleri düzenlemeler ile adeta hakları altın tepside sunmuştur. belki günümüzde, sahip olduğumuz hakları koruyamamak, ya da değerini bilmemekle ilgili yaşananların temelinde; uğrunda mücadele edilmemesi vardır.
bilinçli yurttaşlar olarak yapmamız gereken; "haklarımızın değerini bilmek, korumak ve geliştirmek olmalıdır" diye düşünüyorum.
5 aralık türk kadınının siyasi haklarını kazanma günü kutlu olsun!