öncelikle beşiktaş'ı tebrik ediyorum. maçı fanatik derecede beşiktaşlı babamla beraber izledik. beşiktaş bizi sürklase etmesine rağmen takımının oyununu hiç beğenmedi. maç sonuna kadar da söylenip durdu. yıllar önce adını "memnuniyetsiz taraftar" koymanın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdi. maça gelirsek. sergen ve öğrencileri derslerine çok iyi çalışmışlar. topu fenerbahçe'ye bırakıp, iyi pas yapıp, çok başarılı bir kontra-atak taktiğiyle ve şanslarının da yardımıyla hak ettikleri bir galibiyet aldılar. şans dememin sebebi teknik direktörüyle ve futbolcusuyla bu senenin en kötü fenerbahçesi'yle oynamaları ve necip ve n'sakala gibi iki kazmadan gol yememiz. zaten necip beş yıldır gol atamıyormuş, diğeri de beş yıldır lig ve kupada ilk golünü bize atmış. necip; baki mercimek, ismail köybaşı ve '90'larda bizde stoper oynayan wagenhaus'la birlikte izlediğim en kötü defans oyuncusu. dolayısıyla ondan gol yemek beni gerçekten kızdırdı.
beşiktaş'ın dört isabetli şutu var. dördü de trafik polisi altay sayesinde gol oldu. fenerbahçe'de gustavo dışında vasat oynayan futbolcu bile yok. pelkas biraz hareketliydi ama istediklerini yapamadı. hiç beğenmediğim ozan tufan kazmalığa devam edip, dağlara taşlara şutlar çekti, yanındaki adama pas atamadı, sürekli yerlerde süründü, olduk olmadık her pozisyonda hakeme itiraz etti ama çok çalıştı, koştu, iki de gol attı. bu nedenlerle bu maç için tosuncuğa sövmedim. zaten kapasitesini bildiğim için pek sövdüğüm bir oyuncu değil kendisi.
kalecimiz altay, ortalama bir kaleci. refleksleri iyi, uzun boyunun etkisiyle karşı karşıya pozisyonlarda da iyi ama bir kalecinin en önemli özelliklerinden biri olan altı pas hakimiyeti ve yan toplar konularında çok kötü. bu konularda bu yaştan sonra gelişmesini zor görüyorum. uzun boyu, köfte dudakları ve anlamsız bakışlarıyla kendisinde torinolu şaban ve islam slimani havası seziyorum. futbol zekâsı zayıf, genel olarak da çok zeki biri olduğunu zannetmiyorum. gökhan yaşı itibariyle fizik kondisyon açısından yetersiz. necip'in golünde yükselemedi, dördüncü golde de yirmi metre gerisinden çıkan oyuncuya yetişemedi, son on beş yirmi metrede de tamamen takibi bıraktı. stoperler lemos'un ve tisserand'ın, beğenmediğimiz serdar'dan bile kötü olduklarını düşünüyorum. adamların ikisinin de tekniği iyi, hücumda iyiler ama işin komiği stoperlerde olması gereken yer tutma, adam markajı, kafa topu hakimiyeti kötü. lemos'un fiziği de bir stopere göre oldukça ince. dolayısıyla kaleci altay'la beraber bu üçlü yüzünden çok gol yedik. yemeğe de devam edeceğiz gibi duruyor. fenerbahçe'nin kadrosunun lige göre iyi olduğu konuşuluyor. görüşüm, kadronun iyi değil derin olduğu yönünde. paranın har vurulup harman savrulduğu dönemden sonra gelinen noktada bonservissiz alınan birçok oyuncu vasat veya vasatın üstünde. ama hangi mevkide sakat veya cezalı oyuncu olursa olsun o mevkiin orijinal oyuncusu alternatif olarak var. geçtiğimiz sene takımın tek sol beki tahta bacak hasan ali'yken bu sene aynı bölgede caner ve novak var. ikisi de ortalama oyuncular olmakla birlikte, takımda sol bek eksikliği hissedilmiyor. ama as takım kalecisi altay, stoperleri yukarıda saydığım ikili, sağ beki gökhan, orta sahası ozan, forvetleri valencia, thiam, cisse, ademi olan takıma iyi denemez. teknik bakımdan takımda fark yaratabilecek, sosa, perotti, pelkas ve ferdi gibi oyuncular var. ama hepsinin sakatlık, fizik kondisyon vd. nedenlere dayanan devamlılık sorunu var.
takım baştan aşağıya kötü olunca sonuç kaçınılmaz oldu. hakem açısından da zor bir maçtı. futbolcular iyi niyetli değildi. beşiktaş'ın ikinci golünde cisse'ye yapılan harekete faul verilebilirdi. ama futbol golle güzel olduğu için yoruma açık pozisyonda devam kararı verilmesine de kızmadım. beşiktaş'ın üçüncü ve dördüncü gollerinin doğrudan sorumlusu yetenek fakiri, istanbul gecelerinin müdavimi olduğu yazılan mert hakan'ın da ikinci sarı karttan atılması gerekiyordu. josef'in son dakikalarda yaptığı faul ise sarı kartla kırmızı kart arasındaydı. böyle pozisyonlar için on-on beş dakika oyun dışında bekleme cezası getirilebilir. ozan'ın kızıp beşiktaş'taki siyahi oyucuyla dalaştığı pozisyonda rakip futbolcuya tekmesi var. ama yayıncı kuruluş hiç göstermedi. sadece oyun akışında izlediğim için kart konusunda emin değilim. yine ya aynı pozisyon ya da başka bir tartışma anında beşiktaşlı bir futbolcu fener'in yerde yatan bir futbolcusuna tekme attı. bunu da yayıncı tekrar göstermedi. altay da son dakika beşiktaşlı futbolcunun önünden topu elle aldı. dolayısıyla dört kişi daha oyundan atılabilirdi. fener'e çalınan penaltı kurallara göre doğru ama fifa'nın bu tür pozisyonlarda kural değişikliğine gitmesi gerekiyor. thiam topa vurduktan sonra ve top dağlara taşlara giderken ayağına gelen darbenin pozisyona hiçbir etkisi yok. geçtiğimiz yıllarda fener-ankaragücü maçında deplasman takımı lehine, galatasaray-fener maçında bizim lehimize verilen(muslera-isla pozisyonu) penaltıların verilmemesi gerek.