1. artık uzun, bilimsel entry yazmama eşiğindeyim sevgili sözlük. sanırım bırakacağım bu huyumu bir kenara.

    kendimi bildim bileli yaptığım işi iyi yapmaya çalışırım, o iş hangi iş olursa olsun. hayatımda nasılsam sanal mecrada da öyle olduğumdan sözlük ya da başka bir sanal ortam söz konusu olduğunda da bu durum değişmiyor. bu nedenledir ki bir başlık doldururken ya da bir konuyla ilgili bir entry yazarken, okuyan kişinin yerine kendimi koymaya çalışırım.

    ben neyden şikayetçiyim? internette bir bilgiyi araştırırken copy + paste yapan, birbirinin aynısı ifadelerden öteye gidemeyen sitelerden... yani bir konu hakkında bir şey okurken istiyorum ki, kafama takılan soruları cevaplayabilsin. okuduğum onlarca yazıda, izlediğim onlarca videoda bulamadığım cevabı orada bulabileyim. kilit konuları açıklığa kavuştursun. hele de konu , , gibi derin ve karmaşık ise...

    "o halde" derim "bu konu hakkında bir entry gireceksem, onu okuyanlar da benim aradığım gibi değişik bir şey arıyorsa, onu bulsun bu entry'de"

    belki bazı entry'lerde bunu yapmadım bugüne dek. zira ben de kendimi geliştiriyorum. daha önceden yeterince bilmediğim bir konu hakkında güzel bir şeyler öğrenmişsem, bu durum entry yazdığım dönemlere de yansıyor. mesela kuantum fiziği hakkında son dönemlerde yazdığım entryler eskilere kıyasla daha dolu dolu -bence-

    peki bunları yazarken bir beklentim var mı? yok dersem yalan söylemiş olurum. birçoğumuzun yazarken hissetmek istediği manevi tatmin duygusunu hissetmek istiyorum. bunun yarısı yazma işinin kendisinden geliyorsa, diğer yarısı da yazılanın takdir edilmesinden geliyor. tabi sözlük ortamlarında özellikle takdir kısmını çok fazla beklememek gerek. bir gösterisinde bu durumdan bahsediyordu, hatırlayanlar olacaktır. kötü bir şey yaptığınızda bağıra bağıra söylerler ama iyi bir şey yaptığınızda fısıltıyla konuşulur gibi bir özeti vardı gösteride söylediklerinin.

    ezcümle; trollüğün, arabeskliğin, goygoyun daha ön planda olduğu bir ülke olduğumuzu kimse inkâr edemez sanırım. ben bu sanal ortamlarda dönen bu tür muhabbetlere ayak uyduramıyorum (daha doğrusu uydurmuyorum, çünkü eğlence anlayışıma pek uymuyor bu durum ki aslında gününün %90'ı şaka şamatayla geçen, gülmeyi ve güldürmeyi çok seven bir insanım, burada pek belli etmesem de) ve aynı şekilde koskoca internet dünyasını da kendime uyduracak halim yok. bu nedenle işin manevi tatmin kısmı da benim için pek kalmadı artık. bundan sonra -eğer yine ani bir karar değişimi olmazsa kafamın içerisinde- sessiz sedasız takılır, yazılanları okur, fikrimi ya da bir konuya ilişkin bilgimi soran olursa cevap veririm. bunun dışında şimdilik benden bu kadar...

    edit: niye eksiliyorsunuz, sorun ne? yazmaya hakkımız var da yazmaktan vazgeçmeye yok mu? yani tamam, hobi olarak yine eksileyin de, nedenini de yazarsanız sevinirim.
    #230115 kokosh | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    4anket