bir şeyler yazmak için başlığa geldiğimde, '50 tane online var, entry girilmiyor.' ibaresiyle karşılaştım. 'adminler de durumdan rahatsız sanırım' diye düşünürken, bu cümleyi daha önceden benim yazdığımı ve kenara koyduğumu hatırladım. şimdi, gelelim söylemek istediklerime. sözlüğe ne zaman girsem ortalama 40-50 tane online görüyorum. ama aktif yazar sanırım 5-10'u geçmiyor. bununla birlikte hemen her gün sözlükte kullanıcıların, diğer kullanıcıların yazdığı yazılarla ilgili bir şeyler söylediğini görüyorum. birkaç gün önce ukde doldurmayla ilgili bir tartışma dönmüştü misal. kimi kullanıcılar ukdelerin doldurulması hususunda, kendi kriterlerine göre belirledikleri özenin gösterilmediğini ifade ediyorlardı. hatta bunu protesto etmek adına bir iki kullanıcının, 'bir sanatçı... bir ülke... bir meyve... bir film...' şeklinde entryler girdiklerini gördüm. hani, madem bizim ukde tanımımızı beğenmediniz, buyrun öyle göte böyle tarak babında. bugün de benzer bir tartışma gördüm. kimi kullanıcılar, kimi kullanıcıların yazdığı cinsel içerikli başlık ya da entrylerin sözlüğe yakışmadığını, bunu yazan yazarların dikkat çekmek için bunu yaptıklarını, ellerinde olsa bu kullanıcıların sözlükten atılmasını istediklerini dile getirdiler. öncelikle belirteyim, bu şekilde düşünen kullanıcıların da düşüncesine saygılıyım ve sözlükte nasıl ki birileri cinsel içerikli girdiler girebiliyorsa, diğerlerinin de bundan rahatsız olduklarını belirtme hakları olduğuna inanıyorum. ama buna katılıyor muyum? tabii ki hayır. bu başlıkların dikkat çekmek için yazıldığı iddiasını değerlendirelim. ee yani?.. burada entry girip de dikkat çekmek istemeyen var mı? 'ben gizliden şuraya entry yazayım ama kimsenin dikkatini çekmesin. benden başka okuyan olmasın.' diye düşünenler mi var? bir kere bu sözlük oluşumlarının ruhuna aykırı. burada olmak istemenin temel sebebi zaten dikkat çekmektir. aldığımız nicknamelerden, girdiğimiz entrylere, yaptığımız yorumlardan, bıraktığımız ukdelere kadar, 'bakın ben de burdayım. beni de görün.'ün el altından söylenmesidir aslen. 'hayır efendim! benim tek amacım bilgi edinmek ve bilgi vermek.' diyenler bence yanlış adreste. wikipedia gibi bir mecra var bunun için. burada amaç, bilgi almak/vermek dışında, sosyalleşmek, keyifli zaman geçirmek, dikkat çekmek, onaylanmak, takdir edilmek vs. vs. bunu da kişiler kendi karakterlerine göre yapıyorlar. kimi hanım hanımcık, kimi efendi, kimi ağır abi, kimi avcı, kimi toplayıcı, kimi meriç, kimi de yerine ve durumuna göre farklı rollere bürünerek beklentisini gerçekleştirmeye çalışıyor. bunların hiçbirisi garipsenecek şeyler değil. tamamen kişinin kendi yapısıyla ilgili. ama misal bugün de gördüm. yukarda verdiğim ukde örneğinde olduğu gibi, bugün de bir kullanıcı öyle göte böyle tarak babında, madem bu işe bir dur demiyorsunuz bakın görün ben de böyle başlıklar açacağım içerikli bir protesto yapıyordu. işte bu bana tutarsız geliyor. bir şeyi yanlış bulabilirsin. ama sesini duyuramıyorsun diye, sesini duyurmak için o kınadığın şeyi kendin yapmazsın. bunu şeye benzetiyorum. kadına şiddeti protesto eden biri, sesini duyurmak için yoldan geçen kadınları bıçaklıyor. ya da amerikadaki halk hareketleri sırasında, mağazaların yağmalanmasına karşı çıkan biri bunu engelleyemeyince, 'madem bunu siz istediniz diyerek yağmaya katılıyor.'. sözlükte hiç ilgimi çekmeyen tonla başlık var. hatta okuyunca, 'ulan bu ne boktan entry!' dediğim yüzlerce entry gördüm. benim yazdıklarımı da böyle görenler oluyor ki bolca eksi oy alıyorum. bunlar son derece normal. normal olmayan şey, sözlüğün tam kendi istediğimiz gibi bir mecra haline gelmesini istemek. bu hem eğlenceli değil hem de gerçekçi değil. bu mecralar çok sesli mecralar. misal şu anda en beğenilen entry ile en beğenilmeyen entry sanırım aynı entry. bunu daha önce de görmüştüm. son derece normal bir durum. haa, olayın bir de ahlak boyutu var. cinsel içerikli başlıkların ahlaksızlık içerdiği yönünde. ahlak çok geniş ve felsefik bir kavram. onu başka bir başlıkta tartışırız ama ahlakın en temel özelliklerinden biri zamanla değişebilir olması. bakın misal roma imparatorluğunda soylular arasında eşcinsel ilişki o kadar yaygındı ki, karşı cinsle olan ilişki sadece üremek için ve istemeye istemeye yapılıyordu.sümerlerde, tapınaklarda ibadet amacıyla insanlarla ilişkiye giren rahibeler vardı. veya o kadar eskiye gitmeye gerek yok. anadolu topraklarında geçen yüzyıla kadar, on iki, on üç yaşındaki kız çocukları evlendiriliyordu. günümüzde bile bunu savunanlar var. e peki, bunların hangi birisini günümüz ahlak anlayışıyla eşleştireceğiz? sözün özü, ahlak bekçiliği çok sevimli bir şey değildir bence. hele de sözlükler gibi toplumun çok farklı katmanlarından gelen insanların bir arada bulunduğu mecralarda. kaldı ki, kimin ahlakının bekçiliği? ben kendi adıma kimseye, benim ahlakımı koruma hakkı vermeyi düşünmüyorum. eleştiri, beğenmeme, düşüncelerini ifade etme vs. sonuna kadar varım. ama sözlüğü kendi düşünceleri doğrultusunda stilize etmeye çalışmaya yokum.