yaptıkları müziği beğenmediğim grup. öncelikle kesinlikle bir pürist olduğumdan beğenmiyor değilim. tam tersine müzikte yeniliğin, deneyselliğin, gelişigüzelliğin her zaman olması gerektiğini savunurum. ancak, 'senfonik metal' bence problematik bir alt tür. bu tür therion'un vovin ve theli albümleriyle doğdu esasen. o albümlerle pek bir sorunum da yok, çünkü albümlerin dizaynı güzel. belli bir sanatsallık var. bunu büyük oranda işledikleri okült temalara borçlular aslında. benim kafamdaki senfonik metal tanımına uyuyorlar. ancak haggard'ın müziğine katlanamıyorum. bir kere müzik sandıkları gibi sert ve karanlık değil. tüyler ürperten değil. kendi adıma konuşuyorum, bir kere growl yapan abi bu işte başarılı değil. müzikleri bir yere varmıyor. albümlerin dizaynları berbat. hiçbir zaman yıldızım barışmadı.
rahmetli roland dyens, fuoco'yu çalarken bana göre haggard'ın hiçbir zaman ulaşamadığı 'sertliğe' ve sanatsallığa ulaşıyor. ve dinlerseniz göreceksiniz ki müzik bir yerlere gidiyor yahu.
haggard'ın müziğine geniş bir perspektiften baktığımda gördüğüm şey yalnızca kaos ve anlamsızlık. yine kendi adıma konuşuyorum, sanatsal şeylerin çok yoğun olmaması gerektiğini savunurum. elegant olmalı. altı çizilen bir tema olmalı. sade ve temiz olmalı müzik. bunlar benim kendi kıstaslarım. haggard hiçbirine uymuyor bunların. elegant değil müzik. aşırı yoğun ve albüm bittiğinde sanki bir tencere ağır yemek yemiş gibi hissediyorum. orda keman, burda soprano, arkada growl yapan herif, önde sağda klasik gitarlar, solda elektro gitarlar power chord basıyor, arkada bas umarsızca mix'e girmeye çalışıyor. ha bir de davullar var.