bunlara cevap verebilir ama hakikatini bilemeyiz. yine de maradona'nın sporla ve alanı daraltırsak futbolla olan ilişkisi için tek bir şeyi net söyleyebilirim:
maradona futbolun kalbidir ve o kalp bugün durmuştur.
maradona futbolun kalbi çünkü futbolun her halini onda gördük, onunla yaşadık(yaşımızın yetip yetmemesi önemli değil), onunla inişleri çıkışları gördük.
yeteneği de gördük, sayesinde yeteneksiz futbolcunun ayırdına da vardık. heyecanı gördük, bağlılığı gördük, kalabalığı da gördük, politikayı da, mafyayı da, uyuşturucuyu da. kısacası hayatta ne yaşanırsa onu gördük.
albert camus'un futbolla hayatı özdeşleştirdiği ünlü bir söz vardır:
-Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.
maradona bizi attığı çalımlar kadar tercihleriyle de hep şaşırttı. ihtiyacı olmadığı halde eliyle gol attığında, hatta bunu savunduğunda ya da uyuşturucu kullandığında kalplerimize çaktığı kazıklar vardı.
bir yandan da güney amerika için hiç kimseye boyun eğmeyen adam vardı, fidel castro'nun yanında poz vermekten tereddüt etmeyen adamdı. öyle kolay bir şey sanılmasın, soğuk savaşın devam ettiği yıllardı. halkımın kaderini emperyalistler değil kendimiz belirleyeceğiz diye bağırdı. fakirler için, kimsesizler için, sahipsiz ve terkedilmiş çocuklar için bağırdı.
tarihler 3 temmuz 1990'ı gösterdiğinde italya'da oynanan dünya kupası yarı finali maçında, o sırada napoli'de top koşturan maradona için italyanlar arjantin'i tutmuşlardı. dedik ya maradona futbolun kalbiydi diye. belki de bu maçtan daha güzel anlatılamaz herhalde bir hikaye. koskoca bir millet kalbinin sesini dinleyip kendi ülkelerini desteklemeyi bırakmışlardı.
arjantin halkı için namustur. dinini kuranlar dahi vardır. zamanında yaptığı şeyler yasaya aykırı olmasına rağmen devlet başkanlarının "napayım maradona'yı mı tutuklayayım!" dediği rivayet edilir. sadece arjantin'de değildir. tüm güney amerika halkı için kahramandır. nice devlet adamından, nice örgüt liderinden, nice dini önderden daha nüfus sahibidir. tek bir açıklamasıyla uğruna savaşa dahi gidecek milyonlar vardır.
bir çok büyük sporcu vefatının ardından büyük önemle anılır ve tarihe geçer ancak maradona bir sporcunun en yüce halidir.
not: burada ahlaki bir eğilim belirtme niyetinde değilim. iyi de anabilirsiniz kötü de, ben sadece maradona'nın ulaştığı mertebeyi biraz olsun izah etmek istedim.