Psikolojik sıkıntılardayken karşıma çıkan bu satırlar beni çok etkilemişti. Ana kahraman benim zihnimin içinde diye korkup kalmıştım. Şimdi bu satırlarda kendimi bulamıyorum. Zaman hızlı geçiyor :) “Bu şen gönüllerde belki tek üzüntü,belki tek gizli kahır yoktu. Ve ben genç ve çiçeği burnunda bu insanlarla yan yana yürüyordum. Mutluluk denen şeyi çoktan unutmuştum. İçimde bu düşünceyi okşayıp nazlıyor,korkunç bir haksızlığa uğradığım sonucuna varıyordum. Şu son ayların bu acayip zülmü neydi bana karşı? Zihnimi toparlayamıyordum artık. Her zaman, her yerde en tuhaf azapları ben çekiyordum. Hayallerime sokulan, kuvvetlerimi darmadağın eden ufak tefek, anlamsız rastantıların , sefil ayrıntıların baskısına uğramaksınız, bir başıma , ne bir park kanepesinde oturtabiliyor , ne de bir tarafa gidebiliyordum. Yanımdan geçen bir köpek,kibar bir erkeğin yakasındaki sarı bir gül,zihnimin dengesini bozuyor, beni uzun zaman meşgul ediyordu. Nem eksikti benim? Tanrı beni mi göstermişti? Neden bir başkasını değil de beni? İlle gösterilecekse niçin Güney Amerika’da bir adam gösterilmiyordu? İşi kurcalayıp derin düşündüm mü aklım karışıyor, Allah’ın hikmetine mihenk ve tecelli taşı olarak neden benim seçildiğimi bir türlü anlayamıyordum.” Açlık, -Knut Hamsun.