son günlerde üzerinde su bulunmasıyla yeniden gündeme gelen doğal uydumuz.
birileri diyecek ki "nasa da periyodik olarak ay'da su buluyor. bunun neresi yeni haber?"
şurası:
daha önce ay'ın soğuk ve karanlık olan bölgelerinde, özellikle de kutuplara yakın kısımlarda suyun varlığına ilişkin bazı kanıtlar elde edilmişti. pazartesi günü yapılan açıklamada ise güneş gören bölgelerde de su moleküllerinin varlığına rastlandı. birçok insan için bu önemsiz bir bilgi olabilir, ama astronomlar için değil.
ay, yer etrafında çok basık olmayan, daireye yakın eliptik bir yörüngede dolanır. kendi etrafındaki dönme süresi ile yer etrafında dolanma süresi birbirine eşit olduğundan (ki buna senkronize dönme deriz) her zaman yer'den aynı yüzünü görürüz. bunu gözde canlandırmak biraz zor olduğundan insanlar ay'ın dönmediği hissine kapılıyor, ama animasyonlarla güzelce anlatılıyor. merak edenlere tavsiye ediyorum.
bu arada "ay'ın karanlık yüzü" deyimi yanlıştır. ay'ın görmediğimiz yüzü ya da arka yüzü demek daha doğrudur, çünkü biz göremesek de o bölgeler güneş ışığı alır, yani her zaman karanlık değildir.
***
yer'den bakıldığında, güneş'e göre olan konumuna bağlı olarak çeşitli evrelerde görürüz ay'ı. bu evreler yeniay, hilal, ilk ve son dördün, şişkin evre ve dolunay olarak adlandırılır. şişkin evreyi günlük hayatımızda pek kullanmıyoruz.
yine yer ve güneş ile olan konumuna ve uzayda bulunduğu doğrultuya bağlı olarak dönem dönem ay tutulması denen olayı da gözleriz.
***
kütle çekim kuvvetiyle birbirine bağlı cisimler, birbirleri üzerinde çeşitli etkilere neden olur. bunlara tedirginlik etkisi diyoruz. ay'ın yer üzerindeki tedirginlik etkisi, gelgit olayına neden olur. bunun dışında herhangi bir depremle ya da tektonik olayla ay'ın bu etkilerinin bir ilgisi olduğuna ilişkin pek bir kanıt yoktur.
***
ay'ın nasıl oluştuğuna ilişkin çeşitli kuramlar öne sürüldü tarih boyunca. bunların içinde şu an için sadece 1 tanesi kabul görüyor, çünkü yapısında bulunan element içeriği ve bolluğu, yörüngesinin ekliptik düzlemi ile yaptığı açı gibi birçok özellik bu kuramla açıklanabiliyor. buna çarpma-fırlatma kuramı diyoruz. bu kurama göre yer, oluşum aşamasındayken mars boyutlarında bir başka cisimle çarpışmış ve çarpışmadan geriye kalan parçalar ay'ı oluşturmuştur. detaylara girmiyorum.
***
uydumuzun üzeri regolit denilen, incecik kum benzeri bir tabakayla kaplı. bol miktarda da krater var üzerinde. güneş ışığını yansıtma kuvvetinin bir ölçüsü olan albedo değeri oldukça yüksek olduğundan geceleri kendisini oldukça parlak görüyoruz.
belirgin bir manyetik alanı ve dikkate değer bir atmosferi yok.