1. bir yayında kübler-ross modelinin feminizm üzerine uyarlamasını görmüştüm. gelişimi kadınlar üzerinden modelleyeceğim.

    inkar: birey karşılaştığı eşitsizlikleri yok sayar. ''ben kadınlara karşı yapılmış bir haksızlık görmüyorum veya bu yapılan haksızlıklar doğaldır kadın olmanın gerekliliğidir.'' diye düşünebilir.

    kızgınlık/öfke: karşılaştığı haksızlıklar'ı sorgulamaya başlar. sorgulamaları ve içinde bulunduğu gördüğü ve farketmeye başladığı haksızlıklar eşitsizlikler öfke uyandırmaya başlar. bu öfkesini erkek figürlerine yöneltebilir. baba figürüne, erkek patron figürüne... neden kadınım neden daha uygar bir toplumda yaşamıyorum diye sitem dolar içi. bu aşamada bulunan bireyler'in insan ilişkilerinde problemleri çıkabilir. erkek arkadaşlarına daha yargılayıcı bakabilir ve tutumlarını eşitsizliğe yordayabilir. hemcinslerine karşı ''siz neden tepki göstermiyorsunuz?'' diye sinirlenebilir.

    pazarlık: bu aşamada olan bireyler'in kızgınlığı hafiflemiş yerine genelde umutsuzluk duygusu gelmiş olur. bu eşitsizlikleri yorumlamaya çalışır. erkek-kadın eşitsizliklerinin her tarafını anlamaya çalışır. kendi kendine erkek gibi davranırsam böyle sorunlar ortaya çıkmayabilir, bu dünya böyle gelmiş böyle gidecek gibi düşüncelere kapılabilir. bu eşitsizliklerin düzelmeyeceğine inanmaya başlar. direncini kaybedip bu haksızlıklara karşı kayıtsızlık, alaya alma gözükebilir.

    kabullenme: birey artık bu dönemde olayları gerçekçi değerlendirmeye başlar. çevresindeki haksızlıkların farkındadır. süreç olarak bu eşitsizliklerin azaldığının farkına varır. bazı toplumsal olaylarla artıp azalabileceğinin farkına varır. gerçek bu dedikleri sözlük anlamına yaklaşır. erkek-kadın eşitliğini savunur ve gördüğü eşitsizliklere karşı proaktif düşünmeye ve davranmaya başlar. kadınların haklarını korumasını yardımcı olabilecek sivil toplum kuruluşlarına ve etkinliklerine katılır.

    bu aşamalar arkaya arkaya olacak diye bir kural yoktur. bazı aşamalar kişiye göre atlanabilir. geri dönüşler olabilir bunun yanında bazı aşamalarda takılı kalınabilir. kübler-ross yas modelinde olduğu gibi aşamaların uzun sürmesiyle tedavi gerektiren bir durum olarak gözükmemektir. daha çok düşüncesel bir süreçtir.
    5düşünce akımı