istanbul'a veda etmek gibidir. şehir seni yormuştur. bunaltmıştır. baymıştır. canını sıkmıştır. kızıp gidersin. giderken de veda edersin. işte aynı o hesap.
oysa seni buna sevk eden şehir değildir. içindeki insanlarla yaşadıkların nedeniyle gitmek istersin. ve esasında o insanların seni itmesine müsaade ettiğin için olan bitenin tek sorumlusu sensindir. ha biraz da çocukken ayağını sehpaya vurunca o sehpayı döven büyüklerin. çünkü kolaydır "neden bu bana oluyor?" diye düşünmek yerine suçu ve suçluyu dışarıda aramak. kolaydır suç kesinlikle sende olmasa bile manipüle edildiğinin farkına varmadan bırakıp gitmek. başkalarının seni yönlendirmesine müsaade etmek. hiç düşündün mü gidecek başka bir yer kalmadığında ne olacak?
kulzos bu vedaya cevap veremez. çünkü konuşamaz. geldiğin zaman bir şey diyemediği gibi, gittiğin zaman da diyemez. gelen de sensin, giden de sen.