-
felsefi derinliği olan, aksiyon türünden olduğu düşünülerek izlenmemesi gereken film serisi. jean baudrillard'ın simülasyon kuramından etkilenmişlerdir fakat onun bahsettiği simülasyonun dışına çıkıp bu kurama başka bir anlam katan bu seri, aslında gerçeğinin(asıl kuramın) taklidi olmasının yanı sıra yapısı sebebiyle de baudrillard'ın eleştirdiği şeylerden biridir. hatta baudrillard'ın matrix ile ilgili röportajında şöyle söylemleri vardır:
-- spoiler --
"ama bu filmin asıl rahatsız edici yanı, platon'un çok daha önceden ortaya koyduğu, simülasyon ile illüzyonun birbirine karıştırılmasının yarattığı klasik sorundur.
burada gerçekten bir yanlış anlama var. görünür dünyanın kökten bir illüzyondan ibaret olması...
bütün gelişmiş kültürler bu soruyu ele almış sanat ve sembolleştirmeyle çözümler üretmiştir. bizim çektiğimiz ıstıraba katlanmak için kendimizin icat ettiği şey sanal bir gerçek, tehlikeli ya da olumsuz öğelerin süpürüldüğü hayali bir evrendir. ve bu evren artık gerçeğin yerine geçmeye ve tek çözüm olmaya başladı. oysa 'matrix' tamamıyla bu sürece katkıda bulunuyor!"
-- spoiler --
tamamı için
hatta baudrillard'a yapılan birçok göndermenin yanında en belirgini daha ilk sahnelerden görülmektedir, filmin ilk sahnelerinde baudrillard'ın 1981 yılında yayımlanan kitabı simulacra and simulation görülmektedir: görsel linki
referans noktalarına değinmeye kalkarsak sürüsüyle gönderme bulup altından çıkamayacağımızdan dolayı en iyisi seriyle ilgili genel bir görüş bildirmek diye düşünüyorum sözlük, evet... hayata bakış açımla çok büyük benzerlikler taşıdığını gördüğüm için oldukça beğendiğim (aslında en sevdiğim film serisi) ve dördüncü filmini heyecanla beklediğim bir seridir. gerçekliğe karşı yapılan sorgulamalar ile ufuk açan "lan, acaba?" dedirtebilecek bir seridir, tavsiye edilir.