1. Kimsenin kimseye öğüt verme haddi olduğunu düşünmemekle beraber, son yıllarda ülkemizde sıradan ve standart hale gelen sosyolojik manada 'tektipleştirme' gayesinin her toplumsal mecraya olduğu gibi buraya da tezahür etmesi neticesinde (bkz: ) başlığında yaşanan 'kirlilikten' ötürü birkaç bir şey karalamak istedim. Başlık bu ya, yazalım;

    Birçok girdide, dostlar meclisinde, duvarlarla konuşurken, kendi kendime bir şeylere itiraz ederken hep yazdığım / söylediğim şeyi yineleyeyim. Şöyle ki; "arz/talep dengesi" veya "görünmez el" diye bir şey duymuşsunuzdur, bir yerlerde okumuşsunuzdur veya denk gelmişsinizdir vesaire. Değil mi ? Öncelikle iktisadi tanımını, sebep / sonuç ilişkilerini, kuramsal olarak ne anlam ifade ettiğini, ekonomi literatüründe detay olarak nerede durduğunu boş verelim.

    Arz/talep dengesi; en basit ifadeyle, üretilen meta miktarının / fiyatının, o metayı tüketen veya tüketecek şahıs / tüzel kişilerin tüketme istek derecesiyle özdeşleşerek, ortak bir fiyat / miktar paydasında buluşması ve bu duruma itiraz edenlere ise "bak işine" diyen bir dengedir.

    "Ne alaka?" diyenler, diyecekler olabilir; az susun, iki dakika susun da hayatınızda hiç beceremediğiniz /beceremediğimiz 'dinleme' / 'okuma' eylemini gerçekleştirin.

    Toplumda hepimiz birtakım itirazlarla karşılaşırız değil mi ? Misal şu itirazı duymayan var mıdır aranızda :

    "Abi yea, bu kerimcan durmaz ne iş yapıyor da bu kadar para kazanıyor beaa?"
    "Ulan, ronaldo'ya bak; alt tarafı 3 direk arasına bir topu sokuyor, paraya bak amua goim beaa."
    "Yahu şu kardashian mıdır, gardaşyan mıdır nedir; götüyle para kazanıyor, hele hele bah, bir de takipçi sayısına bah, bir de oradan para gelsin, oeahh."
    "Lavuğa bak, selfie çubuğu diye boktan bir şey çıkarmış; ne var amua goim be onu yapmakta, bedavadan buldu parayı herif."

    vesaire.

    Bu tip itirazların kapanışında kocaman bir "HIH" diye hayata trip atar, susarız; tanıdık geldi değil mi ?

    Şimdi konu sapacak farkındayım; o yüzden diyeceklerimi de unutmadan devam edeyim. Gelin bakayım yamacıma;

    1- Ne kadar sığ, ne kadar kalitesiz, ne kadar size göre ters olsa da "bir şey" üreten, daha doğrusu bir şey düşünüp, onu faaliyete geçiren insanlara saygı duymak zorundasınız ! Her şeyin bir bedelinin olduğunu ve bu bedeli ödemeye razı olan ve o riski almaya "götü yiyen" insanların kazandığı parayı da, bulunduğu konuma da bok atamazsınız. Sistemi, arz / talep dengesinin doğruluğunu yanlışlığını birlikte tartışırız, mesele o değil. Veya bir fikir üretirsin, kalitesiz de olsa bir şey 'düşünürsün' ve faaliyete geçirmek istersin de benzer bir statü, maddi kazanç elde edemezsin; o zaman oturur nerede yanlış yaptığını konuşuruz. Sonsuz destek. Demek ki neymiş; oturduğun yerden, oturmamayı tercih eden insanları eleştiremezmişiz; anlaşıldı mı ?

    2- Ne istiyorsunuz insanlardan yahu ? Nedir bu herkesi kendinize benzetmeye, kendi doğrularınıza ve kurallarınıza hapsetme çabası ? Sıkılmıyor musunuz ? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum; işiniz gücünüz, düşünecek başka şeyleriniz yok mu sizin ? Hiç mi tarihten ders almıyorsunuz ? Hiç mi 'pomodoro tekniği' ile kendinizi level atlamış gibi hissetmek yerine, biraz da toplumsal mevzuların iktisadi nedenlerini almaya çalışmıyorsunuz ? E böyle isteğiniz, gayeniz yok diyelim; o zaman niye karşı tarafı bokluyorsunuz be güzel insanlar ?

    3- İnsanları bir kalıba, bir sözleşmeye tabi tutmaktan vazgeçin artık. Bırakın kimisi mor saçla gezsin, kimisi türbanıyla sörf yapsın; kimisi profil fotoğrafıyla 'bakın, ben kadınım.' desin, kimisi de lüks bir arabayla fotoğrafını koyup 'bakın kızlar, zenginim, ekleyin.' tavrı içerisinde oldun. Size ne yahu ? Bize ne yahu ? Hayat akıp, gidiyor; farkında değil misiniz ? Hiç mi dış dünyaya bakmıyorsunuz? Her gün yeni bir felaket yaşanıyor, insanlar ölüyor, tüm iktisadi teoriler çöküyor, vesaire. Gerçekten bu mu sizin dertleriniz ?

    Haydi diyelim ki tek gayeniz sosyal medya bekçiliği yapmak; ona da kabul. Bu da bir tercihtir, tavırdır; yeter ki samimi olsun. Eleştirdiğin taraf, sözlüğün kurallarına uyuyorsa, nitelikli girdiler yazıyorsa, bilgi paylaşma amacıyla bu platformu kullanıyorsa fakat karşı güruh tarafından salt 'profil fotoğrafı' neticesinde talep görüyorsa sana ne ? Arz/talep demiştim ya az önce, hatırladın mı ?

    4- Z kuşağı, a kuşağı, zengin erkek arayan kadın, diri göğüslü kadın arayan erkek, vesaire; bırakın artık şu işleri lütfen. Bir kadın açıkça yazıyorsa, istiyorsa veya diyebiliyorsa "evet kardeşim, ben zengin bir erkek arıyorum." o kişiye saygı gösterin. Arz ve talep buluşuyor zaten ve esasen buna itiraz ediyoruz hep. "70 yaşında adamla sırf parası için beraber ama abi, görmüyor musun?" e iyi de tekrar diyorum; sana ne kardeşim ? Bana ne ?

    5-Belki kendi cesaretimden, belki hayatın sunduğu şanslardan ötürü birçok hayat biçimini gözlemledim, içerisinde oldum, bizzat yaşadım. Evet; katılıyorum sizlere. Vallahi katılıyorum, billahi katılıyorum; burası bir sözlük, amacına uygun kullanılmalı. İyi de birisi anonim olmadan, kendi fotoğrafını koyarak veya tavrını belli ederek sözlüğü amacına uygun kullanamaz mı ? Ne bu hazımsızlık, ne bu kendine benzetme çabası ?

    Lütfen. Lütfen artık ne kendinizi, ne de insanları yorun; her şeyden önemlisi sizin saçma sapan gündemlerinizi takip etmek durumunda ve zorunda olmayan insanlara saygı duyun.

    Bizim milletin sürekli bir maske ile dolaştığının farkında olan nadir insanlardanımdır. Bırakın yahu; o insan kendisini prenses sanıp, talep görüyorsa bırakın mutlu olsun. Diğer tavır içinde olan tüm cinsler için de geçerli bu.

    Artık şu "türkiye'de x" olmak diye başlıklardan da vazgeçin, yeter artık; götünüze süs verip durmayın. Hep diyordum, yine diyeyim; bırakın etnik kimliğinizi, inancınızı, cinsiyetinizi, vs vs vs.

    Bu ülkede "" olmak ister miydiniz ? yoldaki çimen olmak ister miydiniz ? Şu ülkeyi siktir ettim; bari (bkz: ) 'u rahat bırakın.

    Lütfen.

    (Not : Fotoğraflara baktım; hiçbiriniz güzel veya yakışıklı değilsiniz. Sözlüğü amacına uygun kullanın, gerisini yönetime bırakın.)


    #210492 becoolnotfool | 4 yıl önce
    1anket