19. yüzyıl enternasyonal işçi sınıfı hareketinin ve komünizmin(o dönem sosyal demokrasi olarak adlandırılıyordu.) marx'la beraber ortak önderi ve sosyalizmin teorisyeni, 1848 alman devrimi'nin "general"i, burjuva sınıfından olmasına rağmen sınıfına ihanet edip kendisini işçi sınıfının kurtuluşuna adayan büyük filozof ve politikacı.
hem sağlığında hem de ölümünden sonra, marx'ın; berbat el yazısını okuyup tasnif eden, eserlerini yayıma hazır hâle getiren musahhih. komünist parti manifestosu'nun, alman ideolojisi'nin, kutsal aile'nin ortak yazarı, ingiltere'de işçi sınıfının durumu'nun, ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeninin, doğanın diyalektiğinin ve her komünistin öncelikli olarak okuması gereken anti-dühring'in yazarı.
sovyetler birliği'nde sosyalizmin kuruluşunda başta anti-dühring olmak üzere eserlerinden çokça yararlanılan, liberal solcular tarafından sosyalizmi mekanikleştirdiği iddiasıyla günah keçisi ilan edilen, sovyetler birliği'nde sosyalizmin çözülüşünün arifesinde sosyalizmin hainleri tarafından büyük eseri anti-dühring'i taşlamak için tek gündemli sempozyum düzenlenen, sosyalizmin dünyaya yayılmasında marx'tan bile daha fazla etkisi olan büyük devrimci.
tristram hunt gibi sovyetler birliği tarihi konusunda cahil bir sosyal demokrat; bu gerçekleri bilmediği, okuyucularının da başka kaynaklardan araştırma yapıp, bilgileri teyit etme zahmetine girmemesinin rahatlığıyla, marx'ın karısı jenny'nin deyimiyle uzun boylu yakışıklı prusyalı engels'in; bireyselliği güçlü, rafine zevkleri olan biri olması nedeniyle sovyet sosyalizmini kabul etmeyeceği gibi temelsiz yorumlar yapabiliyor. ayrıca sosyalizmin farklılıkları ve bireyselliği öldürmesi, burjuva düşünürlerinin büyük bir ısrarla savunduğu bir iddia. oysa sosyalizm bireyselliğin örselenmesini değil, işçi sınıfının güncel ve tarihsel çıkarlarının bireysel çıkarların üstünde tutulmasından hareket eder. anti-komünist olanların bu nüansı anlamaması veya anlamak istememesi çok da şaşırtıcı değil.
anti-dühring için bir parantez; manifesto, alman ideolojisi, fransız üçlemesi, ne yapmalı ve nisan tezleriyle beraber her komünistin mutlaka okuması gereken bir eser. diyalektiği, üretim ilşkilerini, sosyalizmi muhteşem bir sadelikte anlatan başka bir eser olmadığını düşünüyorum. başta kapital, doğanın diyalektiği, materyalizm ve ampiryo-kritisizm olmak üzere birçok marksist klasiğin, çok önemli olmalarına rağmen, karmaşık iktisadi, felsefi ve politik nitelikleri gereği her komünist tarafından okunmasını zorunlu görmüyorum. tabii iyi bir marksist olmak için bunların hepsini özümseyerek okumak şart.