urartular hakkında ilk yazılı kaynaklar asur kralı salmanasar ı'in yazıtlarında görülür. "ur-artu" yukarı ülke, yüksek memleket anlamına gelir. asur krallığının kuzeyinde bulunduğu ve dağlık, ulaşılması zor bölgelere konumlandığı için bu adı almıştır ve başkenti tuşpa'dır. (bkz: van)
m.ö. 900-600 yılları arasında van gölü civarında kurulmuştur. temelleri göçebe bir toplum olan uruadrilere ve nairilere dayanır. sınırları ise bir zamanlar kafkasya içlerinden hazar denizine,fırat nehrinden güneyde toroslara kadar uzanır. kullandıkları dilin, hurrice, likçe ve hititçe dilleri ile yakınlık içinde olduğu belirtilmiştir. ayrıca doğu kafkasya dillerinden çeçence ve inguşça ile de benzerlik göstermektedir. anadolu topraklarındaki yakın zamanda yaşamış devletlerle benzer olarak çok tanrılı inanışa sahip olmuşlardır. devleti temsilen 70 e yakın tanrı ve tanrıçaları vardır ve bunlar kayalarla oyulmuş bir tapınakta liste halinde belirtilmiştir. (bkz: urartu-doğunun güneşi- ali narçın)
kazandığı topraklarda yaşayan toplulukların dinlerine saygı göstermişler ve tanrılarını hiçe saymamışlardır. hititler'de olduğu gibi bu tanrıları da kendi tanrıları kabul etmişlerdir. ölülerini genelde yakan, yakmadan önce tabutlu tören yapan, zaman zaman da inka'larla benzer bir şekilde çömelmiş bir şekilde gömen, zamanına göre entelektüel seviyesi yüksek olduğu düşünülen biraz çılgın bir devlettir. asur'lara rahat vermemiş ama onlardan da çoğu konuda epey etkilenmiş, maden işlemesi ve mimaride becerikli bir toplumdur.
ayrıca bu toplumun en değerli ögelerinden biri atlardır. dağlık bölgelere yayılmış kentleri için atlar oldukça önemli yer tutmuş ve en büyük zenginliklerden kabul edilmektedir. zaten dönemin en önemli ganimetlerinden biri de atlardır.