yunanistan'ın başkentidir. bu başlığı açmanın bana düşmesine sevindim. sanıldığının aksine şehir merkezinin denize kıyısı yoktur. eğer yazın giderseniz akropolise en geç 8 gibi gidin yoksa o yokuşu çıkmak da akropolisi gezmek de eziyet olur. akropolisin gece ışıkları yanar ve şehir merkezinden bakınca gündüze göre daha güzel gözükür. bir de islam sanatları müzesi diye bir müze var şehir merkezinde. iki günden fazla durursanız gezebilirsiniz. plaka bölgesini gezin mutlaka. çok eski kiliseler mevcut arada derede. yapılar tam fotoğraflıktır. kafeleri filan da ayrı bir güzeldir bu bölgenin.
şehrin tam göbeğinde minaresiz bir cami* bulunur, ancak cami işlevini kaybetmiş ve başka amaçlar için kullanılmıştır. burasının minaresiz olması ve bir müze halinde bile olsa camii olarak kalmaması bence yunanlar için ciddi bir ikiyüzlülük ve kültür ayıbı. hapishane olarak bile kullanmışlar burayı. sonra ayasofya bilmemne diye ağlarlar.
caminin olduğu monastiraki meydanına bağlanan sokakların birinde bayraktaris ve o thanasis diye iki adet kebapçı var. hayatımda yediğim en iyi kebapları burada yedim. öyle ki kebap yemek için atina'ya gitmek eylemi çok gerçekleştirirken bulursunuz kendinizi. istanbul'da zaten hem böyle biraz salaş, alkol servisi de olan, fiyatları makul ve bu kalitede bir kebapçı bulmak mümkün değilken atina'da olması benim için üzücüydü. yine meydana yakın sokaklarda karamanlis gibi bir türk ismine sahip pastırma vs. satan ve bu şarküteri ürünleri ile meze ve ufak yemekler yapan bir dükkan vardı. böyle güzel bir dükkan bizde niye yok diye kızmıştım.
meydandan bir iki arka sokağa giderseniz çinlilerin, pakilerin, zencilerin işlettiği veya çalıştığı ıvır zıvır dükkanları görürsünüz. bizim taksimin arka sokakları gibi iğrenç biryerdir.
yüzmek veya plaja gitmek istiyorsanız merkezden sadece 15 dakikalık bir araç yolculuğu uzakta.