-ikinci dünya savaşı'nın ilk günlerinde sovyetler birliği, bir milyon kadar askerle finlandiya'yı işgal etti. fin halk savunmasını zayıflatmak için fin savunma hattı, rus topçuları tarafından mütemadiyen bombalandı ve ellerindeki halihazırda modası geçmiş olan bataryaların çoğu da kullanılamaz hale geldi.
sovyetler, fin ülke nüfusunu azaltmak için zırhlı birlikler ve bir hayli fazla mühimmat ile finlandiya'ya girmişti. bu büyük maddi avantaja rağmen, savaş sovyetler için sona erdiği zaman finlandiya'dan yeterince hızlı geri çekilemediler. sovyet savaş makinesi karşısında sadece ellerindeki silahlarıyla dikilen finler, ruslar için ülkeden çıkışı kana bulamıştır ve birçok tankı da ele geçirmiştir.
-finler, sovyetler'in kapılarına getirdiği savaşı kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. normalde bu gibi savaşlarda, kısa ateşkes dönemleri sağlanırdı ve tarafların ölülerini alıp gömmelerini sağlayacak bir centilmenlik anlaşması vardı. fakat finler kurallara uymuyorlardı. bir gerilla savaşı sürdürüyorlardı ve bu, düşmanlarının kalbine korku salmak anlamına geliyordu.
finler, ölü rusların donmuş bedenlerini bir korkuluk gibi yere dikiyor ve kızıl yoldaşlarının onları öyle bulmalarını sağlıyorlardı. bu hareketin düşman moralinde yıkıcı bir etkisi vardı (psikolojik savaş.) bu yıkıcı etki, sovyet kanadında sadece yoldaşlarının donmuş cesetlerini bulmanın korkunçluğu değil, aynı zamanda kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak manyak bir düşmanla savaşmak anlamına geliyordu.
-molotof kokteyli hakkında genel bir fikir ispanya iç savaşı'ndan beri ortadayken, popüler ied'nin (improvised explosive device) tarifini mükemmelleştiren ve popüler lakabını veren finlerdi.
kış savaşı'nın ilk günlerinde, stalin'in dışişleri bakanı vyaçeslav mihayloviç molotov, sovyet uçaklarının aslında finlandiya'ya ikmal malzemesi (bomba yerine) attığı konusunda ısrar ediyordu. sovyet bombaları, "molotov'un piknik sepetleri" takma adını kazandı ve finler, rus tanklarını "molotof kokteylleri" ile selamlamaya karar verdiler.
popüler inanışın aksine, molotof kokteylleri piyadelere karşı kullanılmadı. başlıca kullanıldıkları durum, sovyet tanklarını etkisiz hale getirmekti. fin kokteyllerine ağır duman üreten yanıcı sıvıya katran da eklendi. patlayıcılar tanklara çarpacak, iç kısımlara duman gönderecek ve sürücülerin veya topçuların nefes almasını imkansız hale getirecekti.
-üstün hareketliliklerinden ötürü finler, vur kaç taktiğini benimsemişlerdir. rus ordusu daha büyük sayılara ve üstün teknolojiye sahipken, aynı zamanda hareket etmesi yavaş olan bir yığındı.
bu nedenle finler, sovyet ordusunun büyük bölümlerini üstlerine çekecek, sonra takipteki kuvvetleri birbirlerinden ayıracak ve büyük kuvvetten kopan gücü kuşatacaklardı. peşlerine takılan bölünmüş rus birlikleri dahi bu taktiği uygulayan fin birliklerinden büyüktü ama bu taktik işe yaramıştı. finler işgalcileri kuşattıktan sonra, hemen her yönden uzun menzilli ateşle onlara mermi yağdırıyordu ve soğuğun da etkisi ile orada çakılı kalan rus ordusu ya donarak ya da kurşun ile ölüyordu.
-finler, kış savaşı sırasında pek çok keskin nişancı kullandılar, ancak ordularında ya da savaş tarihinin tamamında hiç kimse, devasa bir sayıda onaylanmış düşman zayiatı olan simo hayha'yı geçemez. bir çiftçi ve bir avcı olarak nişancılığı ile ödüller kazanmıştı ve işgal sırasında askerlik hizmetine çağrıldı.
beyaz kamuflajla ve gez ile arpacıklı sako m/28-30'u kullanarak hayha, dünyanın görüp görebileceği en ölümcül keskin nişancı haline geldi. önemli yollar karşısında kendisine keskin nişancı tünekleri kazdı (sovyetler yoğun kardan geçemediği için) ve hedeflerin belirmesi için günlerce bekledi. sabrı, bir sovyet nişancı ile bir günlük keskin nişancı savaşına girdiği zaman da dahil olmak üzere, çok sefer hayatını kurtardı.
ayrıca hayha'nın bir dürbün kullanmadığını da belirtmeliyiz, çünkü parlamanın konumunu açığa çıkaracağından endişeleniyordu. bu, gözbebekleri dışında hiçbir şey kullanmadan uzun mesafeli vuruşlar yaptığı anlamına geliyor. hayha’nın tek bir günde onaylanan kişisel rekoru 25 idi (keskin nişancı tüfeği ve smg tüfeğiyle). savaşın sonunda, 500'den fazla onaylı zayiata ulaşmıştı. acımasızlığı ve yeteneği, ona "beyaz ölüm" gibi ürpertici bir takma adını kazandırdı.
-ağır kayıpların devam etmesine rağmen sovyetler, finlerin sınırlarını aşmaya kararlıydı. bu hedefe ulaşmak için sahip oldukları her şeyi cepheye sürdüler. sovyetler, taipale nehri yakınında büyük bir piyade hücumu başlattığında, düşmanı kırmak adına hiçbir şey yapamadılar. bununla birlikte finlerin kayak piyadeleri, otomatik silah yerleştirmelerini konumlandırmak için mobilize ve arazi konusundaki uzmanlıklarını kullandılar.
sovyetler ilerledikçe, finler onları sürüler halinde biçti. katliam günlerce sürdü. zayiat rakamları o kadar arttı ki, ruslar düşmüş yoldaşlarının donmuş bedenlerini makineli tüfeklerine siper olarak kullanmak zorunda kaldılar. finler nihayet işkenceyi sonlandırıp ruslara açıktan saldırdıklarında, sovyet ordusu kesin zayiatlar verdi ve bu hucüm hüsranla sonuçlandı.
-ruslar finlandiya'yı bir sürü tankla işgal etti, ancak finlerin cephede, neredeyse hiçbir zırhlı birimi yoktu. ancak, bir gün sabahın erken saatlerinde gerçekleşecek bir saldırı için birkaç tankı sahaya sürmeyi başardılar. finler için hiçbir şey kolay değildi ve tanklarında radyo yoktu. yani koordinasyon imkansızdı, bu yüzden saldırı planı değişecek olursa, zırhlı birliklerin bilgilendirilmesine imkan yoktu.
bazı tanklar teknik problemlerden dolayı geri çekilmek zorunda kaldı, bazıları da arazide sıkıştı. yine de, inatçı finler ruslara bir saldırı başlatabildi. ruslar, bu saldırının ancak birkaç saat sonra iptal edilmesini ve finlerin geri çekilmelerini sağlayabildi. düşük sayıları, donanım yetersizliği ve deneyimsiz ekipleri, finlerin tank savaşında ruslara karşı üstesinden gelemeyecek kadar büyük dezavantajlara sahip olduğunu kanıtladı. bunun sonucunda gustaf mannerheim'ın doktrini ana strateji oldu; "kayaklara davranın çocuklar, kayaklara davranın!"
-nazilerin yaptığı en büyük hatalardan biri, rusya’yı istila ederken kışa kalmalarıydı. gelin görün ki ruslar da finlandiya'da benzer bir hata yapmıştı. 1939 ve 1940 arasındaki kış acımasızdı, ocak ortasında sıcaklık, -45 dereceye kadar düşmüştü. böyle bir sıcaklıkta bir siperde oturmaya çalıştığınızı hayal edin.
hava durumu, ayrıca rus makineleriyle ilgili ciddi sorunlara da neden oldu. taşıtlardaki yağlayıcılar dondu, bunun anlamı da kızıl ordu'nun araçlarının hareketliliğini kaybetmesiydi. geri tepme sistemindeki sıvı da donmaya başladığından, topçuların çalışması da iyice zorlaşmıştı. temel olarak, donabilecek her şey donmuştu.
-sovyetlerin finlere oranla çok fazla sayıda olmasına rağmen, daha küçük olan ülkenin gerilla taktikleri, sovyet savaş makinesini bastırmıştı. bir süre sonra, artık rusların üstün birlik sayısı hiçbir şey ifade etmiyordu.
finler, savaş kayıplarıyla birlikte sert kış şartları dahilinde yaklaşık 26.000 asker kaybetti. öte yandan sovyetler, yaklaşık 127.000'i ölü olmak üzere, 400.000 zayiat seviyesine yaklaşmıştı. ordusunun neredeyse yarısı, daha kötü ekipmanlara sahip daha az bir düşman kuvveti tarafından yaralanmıştı veya öldürülmüştü. ölen her bir fin askerine karşı beş sovyet askeri ölmüştü.
-istilacı ruslarla ilk savaşan askerler finlandiya ordusunun bir parçası değildi. aslında, hemen hemen normandiya çıkarması ile karşılaştırılabilecek bir saldırıya karşı yurtlarını savunan örgütlenmemiş bir milis kuvvetiydi. ekipman, mühimmat ve hatta üniforma sıkıntısı çekiyorlardı. birçoğu sivil kış giysileri giymişti, bir çift kayak takıyordu ve kişisel av tüfeklerini kullanıyordu. ve buna rağmen -bu savaşı kaybetmiş olsalar da- rusları tokatlamayı bildiler.
-finler, mobilizenin kış savaşı'nı kazanmanın anahtarı olduğunu biliyorlardı. kızıl ordu'nun kamyonlarıyla tanklarının sıkışıp kaldığı yollara saldırdılar ve kırsalın daha sert ve karlı bölgelerine sürdüler. bütün ağır ekipmanları ile ruslar, işgal ettikleri ülkenin altyapısını hareket etmek için kullanmak zorunda kaldılar ve bu yollarda finler tarafından sürekli saldırıya uğradılar.
1939 sonbaharında finler, olası rus işgali beklentisiyle olabildiğince çok sayıdaki yolu ve köprüyü havaya uçurmuştu. ayrıca, birliklerini soğuktan korumak adına rusların barınak olarak kullanabileceği herhangi bir yapı bırakmayıp, birçok binayı yıktılar. finler, bütün kasabaların içme sularını zehirleyecek kadar ileri gittiler. stratejileri işe yaradı ve sovyet birlikleri işgalin ilk gününden itibaren acı çekmeye başladı.
-finlandiya hava kuvvetleri, sovyet eşdeğerine kıyasla inanılmaz derecede küçük ve güçsüzdü. miladı dolmuş yetersiz sayıdaki uçaklardan oluşan finlandiya hava kuvvetleri, ruslara karşı caydırıcı bir güç olamazdı ve birkaç saldırı ile çoğunlukla savunma durumlarında görev aldılar.
uçaklar sadece savunma kapasitesinde veya daha güçsüz savunulan gruplara hassas saldırılar yapmak için kullanıldı. sonuç olarak, faf (finland air force) savaş sırasında yaklaşık 5 bin 900 kalkış düzenledi ve 190 onaylı düşürme (bombardıman uçakları, fighter ve keşif uçakları dahil) kaydetti. finler, savaş boyunca sovyetlere karşı sadece 47 uçak kaybetti.
çamur diye bir tabir vardır ya bizde, hani elinden gelen her şeyi yapan ve gerektiğinde pisleşebilen kişiler için kullanırız. finler tam anlamıyla çamurluğun zirvesini kar eşliğinde buz gibi havada yapmışlardır ve ruslara inanılmaz açılar çektirmişlerdir. tüm bunlara rağmen sonuç kaçınılmazdı ve sovyetler sonunda finlandiya'yı dize getirebilmişti. ta ki barbarossa harekatı'na kadar...