sezai karakoç'un anlatımından sonra gözümde aykırı ve dahi devrimci olan, hiç yere hiçbir şey yaratmayanın anlayanlara muştu olsun diye gönderdiği böcek.
bugününü ve yarınını çalışmak illetine kaptıranlara nispet heyecanına soluk aldırma derdinde olanların meşalesi. ayrıca hayat felsefeme katkı sağlayan farklı türdeki tek canlı. müşfik kenter'in sesinden dinlendiğinde şahsım gibi şiir sevmezleri dahi büyüleyebiliyor .
"güneşi yakıcı güneş bilen, gölgeyi reddeden
gölgede saklanma kurnazlığını reddeden
aç kalma pahasına olsa da öten
susamanın armonilerini en iyi bilen
matemden, alevden bir gömlek giyen
yapraktan bir saray ören
sesini bir şehir gibi boşaltan nehre
dağlara kırlara ve ormanlara zerre zerre
sonra kış gelince karıncalar saklanır toprak altına
herkes bir önlem almıştır o hariç
o hep iyiyi güzelliği yaşamış
özgürlüğe dalıp çıkmış yalnız özgürlüğe
öbürleri hep gerçeklik taslamış
ama o hep gerçeği aramış
gerçeği aramağa çağırmış
ve gerçeği yaşamış
...............
özgürlüğün sesidir o ürkmez korkmaz
titremeden geçer gündüzden geceye
................
ateşle dans eder o güneşle dans eder
çırçıplak çıkar güneşin karşısına
belki yaşayamaz güneşi eksik kışta
fakat ardında unutulmaz bir yaz bırakır"