"çaresi" alelade karşılaştığınız diğer insanlar olmadığı gibi, sizi anlayan insanlar da değildir. esasen yalnızlık insana mahsus. adeta tanrı'dan bir parça, "tekil" bir randevuya davet eder her an insanı. bunun dinsel temada olması gerekmez; siz deyin hayat tatminsizliği, ben diyeyim varoluş.
bu muhteşem özgülük halini ilk algıda aşmaya çalışmak ise, çare yolunda bir adım değil, işlevsiz bir çaba olabilir. kişinin duygudurumunu ve kökenini irdelemeyle başladığı sürecin devamında gelişen algısal değişim, temelinden oynamış ve yer değiştirmiş derman algısını da yeniden konumlandırır. dolayısıyla ayakları yere basan bir zihin için, "kulakları tıkamak" tercih edilemez. merak süzgecini kullanmayı bilmek, bireysel hararetin tadını alabilmek için en önemli yeti. ancak bundan sonra ilişkilerinizde de gerçek anlamı ve tatmini bulabilirsiniz.
kendini farklı anlamlarla da olsa yalnız hisseden ve bundan çokça yakınarak yorgun düşen, hayata küsen insanlar var. sayılarının hiç de az olduğunu sanmıyorum. eminim ki, bu başlığı da bir nevi hüzünle okuyanlar var. "pozitivist" bir tavırla umut müessesesinden bahsetmeye gerek yok. zaten yalnızlık girdabına kapılmış bir zihin için herhangi bir tesiri de yok. öte yandan "umut" konusu, halihazırda sakıncalı bir konu. klişe bir şekilde "umut var, 'umut' var," demek yanlış olmaz. sözcük hakkında zihninizde oluşturduğunuz kavramsal çerçeve önemli. dürtüsel ve feveran bir arzunun, gözlemciliğin sahici ayaklarında yükselen bir zihne kıyasla hiçbir anlamı yok.
öncelikle birey, kendisi üzerindeki duygusal nötralizasyonu sağlayabilmeli. öğrenilen bir süreç bu. maymun iştahlılıkla hayatınızdaki sosyal ağları oldurmaya çalışmak, ardından da oldu sanarak, içsel olarak girdiğiniz ve dışsal olarak edindiğiniz çarpık algıların esaretinde yaşadığınız her olumsuzlukta tekrar ve tekrar yere serilmek mi? inanın, bir ahmak bile bunu istemeyecektir.
ulaşamamanın cazibesine kapılmadan önce, hedefin amacını sorgulayın. gayeselliğinizin altında yatan toksiklerden bu şekilde arınmak mümkün.
ve evet, bunu bir tür fırsat olarak görün. zihnen hakiki değerlere yakınsamayı becermeye çalışmak, bana göre sanılanın aksine birçok şeyin ilacı. ileri düzey okumalar yahut "bilgelik" şart değil; dümdüz kendinizden yola çıkın. zira okuyabilirseniz, en karmaşık kitap sizsiniz.