freudyen ekolden yetişmiş olmasına rağmen sigmund freud'un kuramından zaman içerisinde bağımsızlaşarak kendi nevroz kuramını geliştirmiştir. ideal benlik imgesi, sahte benlik, rahim kıskançlığı gibi hipotezler ortaya atmıştır. psikanalizi sosyal bir kolda ele almaya başlayarak kültürün de nevrozlar dahilindeki önemini vurgulamıştır. çalışmalarında varoluşçuluktan esintilere rastlamak mümkündür, hatta ve hatta sahte benlik kavramı ile jean-paul sartre'ın mauvaise-foi'sı arasında bir karşılaştırma yapılabilir.
işin magazinsel boyutunda ise başka bir ünlü psikanalist erich fromm ile on yıllık bir birlikteliği olmuştur.